Ritim [BXB]

~55~ Kahvaltı

Güz

Sabah zil çaldı. Yalgın haftanın son dersinde olduğundan ve herkes uyuduğundan kapıyı ben açtım.

Sikik.

"Selam,"dedi Sam sırıtıp.

"Yalgın yok,"dedim içimden tüm küfürleri yağdırırken. Arkadaşıydı, tamam. Yalgın bu pezevenge önem veriyordu, yani iyi davranmam gerekiyordu. Ne kadar sevmesem de... Yalgın için kenara çekildim.

"Nerede?"dedi sikik özgüvenli bakışlarıyla.

"Derste, bir saate gelir."

Kapıyı kapattım.

Bana poşeti uzattı. "Elim boş gelmedim."

"Sağ ol,"dedim sadece.

"Kahvaltı ettin mi?"

"Zile uyandım."

"Kahvaltıya gidelim, hadi."

"Tamam. Üzerimi değişeyim."

Odama dönüp duvara yumruk geçirdim. Şu herifi boğazlamak istiyordum artık. Yalgın kendisine ilgisini asla fark etmiyordu, herif ayrılır ayrılmaz Yalgın'ı sikmek için an kolluyordu. Evet, bakışları bunu gösteriyordu. Masum değildi, mide bulandırıcıydı.

Üzerimi değişerek Gamze'yi ve Harry'i kaldırdım. "Sam geldi. Kahvaltıya gidiyoruz."

Harry esnedi.
"Yalgın'ı becermeye mi geldi?"

O bile farkındaydı.

"İyi davranıyoruz,"dedim derin bir nefes alarak.

"Sam kim abi?"

"Yalgın'ın yavşağı,"dedim onun yanına gitmeden. Kahvaltıya gidene kadar rutin bir sohbet gerçekleştirdik.

Sam yanıma oturdu, eve gider gitmez kezzap içecektim amına koyayım.
"Evleneceğinize seviniyorum, Güz."

"Sağ ol... Biz de öyle, mutluyuz."

Sam gülümsedi.

"Eh yani,"dedi Harry sırıtıp. "Babacıklarım evleniyor. Her amcık kafalıya inat."

"Harry,"diye uyardım.

Masanın altından el çakıştık.

Gamze "Yalgın abi yetişemeyecek,"dedi üzüntüyle.

"Onu bekleriz, o da yer güzelim,"diye yanıtladım.

Sam gülümsedi.
"Evet, zaten benim günüm bu enfes çiftimin."

"Babacıklarımı fazla benimseme, onlar benim babacıklarım."

Güldüm ve kahvemden yudum aldım. "Klasik Harry."

Sam sırıttı.
"Alıştık artık."

"Ben ciddiyim!"

Yemekte ve sonrasında düğün, iş detaylarından bahsettik. Sam, İtalya fikrine bayılmıştı. Puşt, beni feci işkillendiriyordu ama iyi davranmaya devam ettim.

Gamze tuvalete gideceğini söyleyip kalktı, Harry de "Akdeniz,"dedi telefonunu kulağına götürüp.

Böylece Sam ile baş başa kaldık.

Sikik Sam.

"Ee Güz?"dedi gülümseyip. "Yalgın'a delisin ha?"

"Baya,"dedim dudaklarımı kıvırıp.

"Sonsuza dek?"

Güldüm.
"Evleneceğimize göre?"

Sam telefonundaki mesaja baktı, George yazmıştı. "Yalgın'ı soruyor."