Bugün 21 Mayıs. Ulaşın doğum günü. 21/05/1989. İyi ki doğdun Ulaş iyi ki zihnimde var oldun.. Bu arada hep söylüyorum benim yazdığım bütün karakterler tanıdığım kişilerden oluşuyor. Hep onların hareketlerini gözlemleyip yazıyorum. Tabii ki birebir aynılarını yazmıyorum ama çoğu şey aynı. Ve Ulaş karakterini esinlendiğim kişinin de doğum günü 26 mayısta, sizdem rica buraya onun için siyah kalp bırakabilir misiniz?
Sınır: 1500 Yorum.
Keyifli okumalar.
Ulaşın gözlerinin içine bakarken, sessizce yutkundum. Neden böyle bakıyordu ki? Kızcağı ne vardı? Ortada hesap sorulacak bir şey yoktu ki. Ben başımı eğip derin bir nefes aldığımda o eliyle çenemi kavrayıp başımı kaldırdı.
" Aymira sen bazı şeylerin hiç farkında değilsin değil mi? Ali'ye bu şekilde yaklaşmanı istemiyorum. Evet sen onun arkadaşısın, sevgilisi değil. Hareketlerin çok yanlış. Kendine çeki düzen ver. Senin bu davranışların yüzünden Ali'nin yanlış hislere kapılmasını istemiyorum. " O neler söylüyordu? Ben şu an yanlış mı duyuyordum? Kaşlarımı sinirle çattım ve ellerimi onun gögsüne koyarak ittirdim.
" Sen ne dediğinin farkında mısın? Bu ne biçim bir yakıştırma? Ulaş sen iyi misin ya? Ben senin sevgilinim, Ali de senin kardeşin. Sen ikimizi nasıl o şekil düşünürsün!?" diye sinirle bağırdım. Aklım hala almıyordu. Nasıl böyle iğrenç bir şeyi düşünebilirdi?
" O sesine dikkat et Mira. Ben kardeşimi tabii ki de kıskanmıyorum. Senin fark etmediğin ya da etmek istemediğin şey, Ali sana sadece bir arkadaş gözüyle bakmıyor. Ve sen bu tavırlarınla onun daha çok yanlış anlamasına sebep olacaksın. Ben daha fazla bu ilişkiyi gizlemek istemiyorum. Söyleyelim herkese, kimden neden gizliyoruz ki?" dedi net bir tonla. Başımı iki yana sallayıp sesli bir şekilde gülmeye başladım. Sinirlerim bozulmuştu. Bir süre sonra gülmelerim kahkahaya dönüşmüştü. Ulaş kaşlarını hafiften çatıp beni izliyordu.
Yüzümde ki gülümsemeyi aniden silip ona baktım."Sen çıldırmışsın Ulaş. İstersen git kafanı dağıt, enine boyuna düşün. Çünkü şu an çokta sağlıklı düşündüğünü düşünmüyorum. Bu arada bir süre daha ilişkinin gizli kalmasını istiyorum. Buna saygı duyarsın umarım?" ben de en az onun kadar nettim. Son sözlerimi söyleyip onun cevap vermesini bile beklemeden kapıyı açarak dışarı çıktım. Seher üst katın merdiveninden inerken yüzüme sahte bir gülümse yerleştirip ona başımla selam verdikten sonra hızla merdivenlerden indim. Son basamağı inerken Ulaş'ın, Sehere seslendiği duydum ama arkamı dönüp bakmadan bahçeye çıkmıştım bile.
Seyhan hanım beni gördüğünde ayağa kalktı. " Ulaş iniyor mu kızım? Verdin mi kremi? Ay inşallah çok yanmamıştır." Seyhan hanımın endişeli sesiyle birlikte, onlara döndüm.
" Ben kremi verdim, en sonda Seheri çağırmıştı yanına zaten." dedim normal düz bir tonla. İçi biraz olsun rahatlarken geri yerine oturdu. Gözüm Merveye kaydığında imalı bakışlarını, alaylı gülümsemesini gördüm. Bu kız niye böyleydi? Hep eğlenme peşindeydi. Kaosları aşırı seviyordu. Elinden gelse çekirdek alıp karşısına geçerek izleyecekti. Abisi yanmıştı hiç düşünmüyordu. Ona göz devirip Alinin yanına geçtim.
" Doğru söyle için acıdı değil mi abimi öyle görünce. Malum yerine gelmedi neyse ki, yoksa ben hala olamazdım." diyip kıkır kıkır sessizce güldüğünde, gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Elimi masanın altına indirip bacağını sıktım. " Ah! ne yapıyorsun Aymira ya? Bacağım acıdı kızım. " ah canım kıyamam, ne kadar üzülmüştüm. İyi olmuştu. Sanki yanlışlıkla olmuş gibi bir ifade yerleştirdim yüzüme. O da anladı yapmacık olduğumu da, şu an bulunduğumuz ortam müsait olmadığı için sustu. Ama bakışları ile beni tehdit etmeye çalışıyordu. Kimse görmeden ona omuz silkip gülerek önüme döndüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RECA
Teen FictionAsker ve mahalle kurgusudur. Ulaş yıllardır içinde taşıdığı aşkın ağırlığı altında eziliyordu. İçinde biriktirdiği aşk öyle büyüktü ki, sanki her nefes alışında daha da artıyordu. Sevdiği kadın karşısında, yanı başındaydı ama ona uzaktı. Aralarınd...