26. Bölüm

15.3K 576 34
                                    

Bir hafta olmadan geldik.... Güzellerim bir önceki bölümde oy ve yorum çok azdı. Lütfen bu bölüm oy verelim,yorum yapalım olur mu?

Keyifle okuyun güzellerim:)

Aymira bütün gün yüzünden eksilmeyen gülümseme ile evin içinde koşuşturup durdu. Annesi kızının bu haline şaşkınlıkla baktı. Tamam normalde de hamarat biriydi kızı ama bu akşamki halini ilk defa görüyordu. Her şey ile kendi ilgilenmiş sadece yemeği annesine bırakmıştı, ona cesaret edememişti. Başka bir zaman geldiğinde mutlaka sevgilisine kendi elleri ile lezzetli yemekler hazırlayacaktı. Her şey hazır olduğunda yorgunlukla kendini koltuğa attı. Ölmüştü, bitmişti ama değmişti.

" Görüyor musun anne , elin oğlu olmasa kızının bu kadar hamarat olduğunu görmeyecektik." diye sataştı Asmin küçük kardeşine. Aymira yayıldığı tekli koltukta tek gözünü açıp ablasına baktı.

" Uğraşma benimle haset." konuşmaya bile hali yoktu. Çok yorulmuştu. Şimdi kalkıp bir duş alacak ardından hazırlanacaktı. Tanışma da bile bu kadar heyecanlandıysa sözünü ya da düğününü düşünemiyordu. Heyecandan bayılırdı herhalde. O anları düşündükçe bile içinde ince ince dolanan mutluluğun, heyecanın tatlı sızısını hissetti. Hemen gelir miydi o günler? Kendisi elbette isterdi sevdiği adamla evlenmeyi,bir yuva kurmayı. Ama daha küçük müydü? Yirmi üç yaşına girecekti, ve çoğu arkadaşı da evlenmişti ama o yinede emin olamıyordu. Ulaşın ise evliliği ne kadar istediğini, bunun için hazır olduğunu biliyordu. Aralarında sekiz yaş vardı tabii hazır olurdu. Bunları düşünmek Aymira'nın kafasını karıştırdı. Bugün sadece bugünü düşünecekti.

Yerinden kalktı ve annesine döndü. " Anne ben duşa giriyorum, hazırlanacağım. Ulaş da bir saate gelir zaten." dedikten sonra bir şey demeden yanlarından ayrılıp odasına geçti. Bornozunu aldıktan sonra banyoya girdi. Çok oyalanmadan on dakika da duş alıp çıktı. Güzel bir şarkı açıp dans ederek giyinmeye başladı. Beyaz düz ama gösterişli şık bir elbise giyecekti. O kadar hevesle almıştı ama hiç giymemişti. Kısmet bugüneymiş diyerek elbiseyi üstüne geçirdi. Aldığı bir iki kilo yüzünden elbise tam bedenine oturmuştu, hatta bir tık sıkmıştı bile ama rahatsız etmiyordu. Aynadan kendine bakarken kararsız kaldı, çok mu gelin gibi olmuştu acaba? Ama o zaten gelinliğe ilk adımını atan biri değil miydi? Öyleydi tabii...

Makyajını ve saçını da yaptığında odasının kapısı açıldı. Asmin üzerine giyindiği siyah düz elbise ile kardeşinin karşısında boy gösteriyordu. Simsiyah saçlarını tepeden at kuyruğu yapıp zehir yeşili gözlerini açıkça ortaya çıkarmıştı. Yüzüne de zerre makyaj yapmamıştı , her haliyle güzeldi çünkü.

" Hayırdır Aymira akşama düğün mü var kızım niye beyaz giyindin? Babamın kalbine inecek kesin, senin evliliğe bu kadar meraklı olduğunu öğrenince." diye takıldı kardeşine. Bu hayatta en iyi dostları hiç şüphesiz kardeşleriydi. Banu ile daha çok ciddi konuları konuşmayı seviyordu, bir derdi olduğunda ona gider anlatırdı. Ama Aymira ile sadece gülüp eğlenirdi. Küçük kardeşiyle hayata baktıkları pencere çok farklıydı. Mesela en basitinden evlilik konusunda. Aymira için belki de bu yaşta evlilik ona normal geliyordu. Ama kendisi aşk değil mantık evliliği yapacaktı çünkü bir gün aşkın biteceğini biliyordu. Tabii ki de evleneceği adam ile aralarında bir cinsel çekim olacaktı. Sadece içinde ki hislerle hayatına yön vermeyecekti. İleride olurda anne olmak isterse otuzundan sonra evlenebilirdi. Ama şimdi kesinlikle düşünmüyordu. O daha çok para kazanıp onu da hakkıyla harcama peşindeydi.

" Ya ne alakası var? Bir hevesle aldım boşa gitmesin dedim. Kötü mü olmuşum Asmin , doğruyu söyle bak." Asmin yalan söylemezdi zaten dilinin ucuna ne gelirse gelsin söylerdi. Karşısında ki alınsa bile geri durmazdı.

RECA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin