Asker ve mahalle kurgusudur.
Ulaş yıllardır içinde taşıdığı aşkın ağırlığı altında eziliyordu. İçinde biriktirdiği aşk öyle büyüktü ki, sanki her nefes alışında daha da artıyordu. Sevdiği kadın karşısında, yanı başındaydı ama ona uzaktı. Aralarınd...
Ayy resmen kırk bölüm yazmışım... Kendimi tebrik ediyorum. Bazı bölümler ne şartlar altında yazıldı bir bilseniz. Neyse biz bölüme geçelim. Önce bölüme verdiğiniz ilgiden alakadan dolayı çok mutlu olduğumu dile getirmek isterim güzellerim:) hep böyle devam etseniz keşke...
Bölüm şarkısı yok çünkü bu bölümü sadece Ateş ve yağmur sesi ile yazdım koltukta uyuya kalmışım çaktırmayın... Aymiranın ruh hali bana da yansıdı sanırım sürekli yemek yiyip uyumak istiyorum. Üzerime bir okuyup üflerseniz beni çok mutlu edersiniz " dua da dilendiğime göre gerçekten bölüme geçebiliriz."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni bölüm sınırı 400 Oy 200 Yorum. Ve maalesef sınır geçmeden bölüm gelmeyecektir.
Ulaşın yüzünde sinir ve sorgu karışımı varken, Mert'in ifadesi tamamen merak ve şaşkınlıktı. Bense şimdi bu durumu nasıl toparlayacağımı düşünüyordum. Ama bir dakika benim yanlış yaptığım bir şey yoktu? Biri arkadaşım, çocukluk aşkım olduğunu Ulaş bilmese de olur. Biri de eski sevgilim ve bebeğimin babası,ki bunu da onlar bilmese olur. Onlara doğru adım atarak ikisine de baktım. İlk konuşan Mert oldu.
" Günaydın Mira. Dün gelecektim yanına ama ışıkların kapalıydı. Senin için simit almıştım ama misafirin varmış." deyip elindeki pastane poşetini gösterip ardından Ulaşa baktı.
" Günaydın Mert. Evet dün erken uyudum. Hâlâ kahvaltı yapmadık gel istersen sen de bize eşlik et." dedim ılımlı bir sesle. Ulaş şaşırdı, onu kabul ettiğime şaşırdı büyük ihtimalle. Mert'in yanında onu bozacağımı düşünüyordu ama yanılıyordu. Ben Merte ümit vermek istemiyordum. Eğer şimdi Ulaşı öylece gönderseydim Mert belki de ümitlenecek, Ulaş ise hayatıma birini aldığımı sanacaktı. Hayır ikisinin de olmasını istemiyordum.
" Bizi tanıştırmayacak mısın Aymira?" dedi Ulaş benden cesaret alıp, adımı vurgulayarak. Ona hafiften ters ters bakıp yeniden Mert'e döndüm.
" Mert çocukluk arkadaşım. Eskiden burada tanışıyorduk. Ailesi teyzemin komşularıydı. Yurtdışına gitmişlerdi burada tesadüfen karşılaştık." dedikten sonra Ulaşa döndüm. Şimdi onu nasıl tanıtacaktım peki? Ben böyle düşünürken Ulaş hiç beklemediğim bir şey yaparak bir adım öne geçti ve bir kolunu belime yaslayarak beni kendine çekti.
" Adım Ulaş," elini uzattı Merte doğru. " Aymiranın erkek arkadaşıyım." dediğinde hızla ona döndüm. Biz barışmış mıydık? Bundan neden benim haberim yoktu?
" Biz ayrılmıştık Mert, Ulaş da kendini affettirmek için burada." diye düzelttim yeniden Ulaşa ters bir bakış atarak. Bu yaptığı beni sinirlendirmişti. Yine yapıyordu,yine aynı şeyi yapıyordu. Bana müdahale ediyordu. Baskı yapıyordu. Ve eskisi gibi bunu benim kabullenmemi istiyordu ama hayır. Eğer şimdi bir kural,bir ağırlık konulacaksa artık bu görev bende olacaktı.