5.Bölüm

50.3K 1.7K 347
                                        

Ses tonunda ki baskı beni bir adım geriye itmişti. Sinan ayağa kalkıp yanıma dikildiğinde bakışları bu sefer ikimizin üstünde gezindi. Vücudum kasılırken sadece bakakaldım. Sanki dilsizdim.

" Abi sen biraz sakin olur musun lütfen?" Merve'nin parmakları korkakça onun kolunu sardı. Ulaş nefes alıp başını omzunun üstünden Merve'ye çevirdi. O kısacık süre Merve'nin geri adım atmasını sağlamıştı. O geri çekilirken Ulaşın eli bileğimi sarmaladı. Tenim alev alev yanarken, Sinan da bu sefer onun elinin üzerine elini koydu.

Büyük bir karmaşanın ortasında kaldık.

" Eşkiya mısın sen? Geliyorsun buraya ahkam kesiyorsun. Bu kızı buradan alıp götüremezsin." Ulaş güldü, ama bu gülümsemenin iyi bir anlamı olmadığına yemin edebilirdim. Başını sağa sola yatırıp kıtlattıktan sonra yüzünde ki ifadeyi silip ciddi bir hale gelirken eli bileğimi bıraktı. Sonra her şey bir anda oldu. Ulaş Sinan'ı yakasından tutup kendine çektikten ona sertçe kafa attığında, çığlık atıp geriye adımladım.

Sinan ayağa kalktığında kan akan burnunu elinin tersiyle silip Ulaşa doğru yumruğunu savurdu. Ulaş elini havada kavrayıp, karnın sertçe iki tekme attı üst üste. Kendini kaybetmişti. Onları ayırmak için tam bir adım atmıştım ki, Kaan araya girerek beni durdurdu.

" Aymira dur şimdi, baksana ikisinin de gözü döndü. Bilmeden sana da zarar verirler." dedi beni belimden tutarak.

Ben bu değildim ki, ne olmuştu bana? Normalde araya girip bağırıp çağırarak engellerdim ama şuan aptal gibi ağlamaktan başka çarem yoktu sanki. Kendimi aptal gibi hissediyordum.

Kaan beni Merve'nin yanına bırakıp kendisi kavgayı ayırmaya gittiğinde bir yumruk da kendisi yemişti. Dudaklarının arasından bir küfür çıkarken o yine durmadı ve ayırmaya çalıştı.

Kavga durmadı. Ulaş hem Kaanı itekliyor, hemde Sinana vuruyordu.

Merve  koluma dokunduğunda ona döndüm irkilerek. Beni sarsarak eliyle onları gösterdi. " Aymira bir şey yap! Durma böyle, git ayır bir şey yap. O seni dinler." Ulaş mı beni dinleyecekti? O kimseyi dinlemezdi ki, gözü görmezdi kimseyi sinirliyken. Benimi görecekti?

Yerimde hareketlenip onlara doğru birkaç adım atarak tam Ulaşın arkasında durdum. Sinana vurmak için kalkan elini büyük bir hızla havada yakaladım. Sertçe tuttum kolunu. Başını yavaşça bana çevirdiğinde durmuştu. Dolu dolu olan gözlerime baktığında kısa bir pişmanlığın gölgesini gördüm bakışlarında. Eli öylece hava da kaldığında, gözlerimin içine daha dikkatli baktı.

" Dur artık. Lütfen dur,herkes bize bakıyor. Gözün dönmüş senin, iyi değilsin sen." diyerek fısıldadım. Bunları inkar etmedi, aksine başını salladı onaylar gibi. Şu an karşımda ki adam, yıllardır tanıdığım sevdiğim adamdan çok uzaktı.

" Aynen iyi değilim ben. Olayın büyümesini istemiyorsan, gidiyoruz şimdi." Kaşlarımı çatıp ellerimi gögsüne koyarak onu ittim. Sadece bir iki adım geriye gitti. Benim vurmamla değil kendi istediği için attı o iki adımı.

" Ne sanıyorsun sen kendini? İki gün ya, iki gün de hayatımın resmen içine ettin Eymen Ulaş! O kadar dengesizsin ki, ben sürekli kendimi sorguladım. Beynimin içinde girdin, çıkmadın hiç. Git artık git. Çık aklımdan." bağırdım, çağırdım. Kimsenin bakışlarını umursamadım.

" Konuşmadan gitmiyorum hiçbir yere. İlk önce sorduğum sorulara cevap vereceksin. Sonra çıkmam karşına." Beni çekiştirirken onu durduracak vaktim bile olmamıştı. Başımı çevirip arkama baktığımda, Sinanı zorlukla tuttuklarını gördüm. Yüzümün ifadesini değiştirip ona sorun yok dedim dudaklarımı oynatarak. Ulaş tam aracın kapısını açtığında elimi kapının üstüne koyup başımı yana çevirerek tekrar Sinana baktım. Kaan ve Merve onu tutuyordu.

RECA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin