RECA

7.Bölüm

Kollarımı birbirine dolayıp başımı cama yasladım. Öylece izlemeye başladım dışarıyı. Hava kötüydü, ama benim de en sevdiğim havalardı. Gri bulutlar gökyüzünü kaplamıştı. Bu görüntü bile içimi huzurla dolduruyordu. Dudaklarımda bir tebessüm belirdi. Bu hafta sonu Eymen Ulaş gelecekti. Geç kalmamış olmayı ümit ediyordum. Yaklaşık neredeyse bir ay olmuştu o göreve gideli. İlk bir haftayı çok kötü geçirmiştim. Sonrasında Merve onunla benim yanımda konuşmuştu. Heyecanla gözlerim dolu dolu telefonu hoparlöre almasını istemiştim. Sesini duyduğum an, bütün vücudum da içten bir titreme olmuştu. Özlemle dolmuştum.

Yanlızca birkaç dakika konuşmuşlardı ama o bile yetmişti bana. Sonra Merve benimle ilgili bir soru sormuştu. Aymira ile konuşacak mısın demişti ona. Cevap vermemişti. O zaman içim cız etsede ses etmemiştim. Merve pişmanlıkla bana baktığında gülümseyip omuz silkmiştim. Yaptığım en iyi şeyi yapmıştım yine. Gülerek canımın acıdığını saklamıştım.

Kendimi deli gibi işe vermiştim. Hiç boş kalmamaya gayret ediyordum. Çünkü boş kaldıkça aklıma o geliyordu. Keşkeler de doluyordu beynimin içi. Ama o kadar çok çalışıyordum ki, sadece yemek yemeğe ve uyumaya vakit buluyordum. Bir sürü ip almıştım. Kendime ve Merve'ye çanta yapıyordum. Sonra kış geliyordu, Ali'ye de atkı örüyordum. Sonra her sene olduğu gibi Ulaşa da örüp bir kenara koyuyordum. Olurda bir gün ikimiz biz olmayı becerirsek, ona verecektim.

Derin bir iç çekip, çekildim camın önünden. Saat öğlene geliyordu. Ali yine yaptığı gibi uyumuştu. En sevdiği şeydi bu havalarda uyumak. Yanına ilerleyip üzerini iyice örttüm. Yatağın hemen kenarında duran açık kitabı kapatıp kitaplığa koydum. Ona kitap okumuştum. Hafta da en az iki kitap bitiriyorduk. Sonra yeni şarkılar keşfediyorduk. Birlikte yaptığımız bir sürü güzel şey vardı. O bana iyi geliyordu, ben ona. Telefonum titrediğinde uzanıp elime aldım. Alışkanlık olmuştu artık, sürekli sessize alıyordum. Tabii annemden de bir güzel azar işitiyordum. Beni arayıp ulaşamıyınca endişeleniyordu haklı olarak. Üstte ki bildirimi okudum. Merve mesaj atmıştı. Odasına çağırıyordu, sıcak çikolata hazırlamış. Birde resmini atmıştı, seni bekliyorum diye.

Ali'nin odasından çıkıp kapıyı kapattım. Mervenin odası hemen iki yan odadaydı. Oraya doğru giderken merdivenlerden çıkan Seheri gördüm. Elinde yıkanan kıyafetler ve havlular vardı. Bunlar Ulaşın kıyafetleriydi... Olduğum yerde durarak ona döndüm tamamen.

" Kolay gelsin Seher. Ne o elindekiler?" Diye sordum bildiğim halde. Bıkkın bir şekilde elindekilere baktı.

" Eymen beyin kıyafetleri. Gelecek ya bu hafta sonu. Seyhan hanımda dedi ki, yıkansın bütün kıyafetleri. Biliyorsun Eymen beyi. Fazla titiz biri o. Yıkadım işte, şimdi de ütü yapıp yerlerine asacağım." Başımı sallayıp kolay gelsin dedikten sonra Mervenin odasına ilerdedim. Kapıyı çalma gereği duymadan kapıyı açtım. Yatağın üstüne kurulmuş, yanına bir sehpa koymuş, üstünde iki tane kupa vardı. Birde bol bol, çeşit çeşit çikolata vardı. Belli ki birileri yine özel günündeydi.

" Nerede kaldın ya? Senin yüzünden soğudu sıcak çikolatam." Dedi kızar bir tonla. Omuz silkip yatağına tırmanıp uzandım yanına.

" Ben mi sana bekle dedim? Beklemeseydin canım, banane." dedim gayet rahat umursamaz bir sesle.

Merve kaşlarını yalandan çattı.

" Hem suçlu hem güçlü. İyice yanaş yanıma. Yeni bir film buldum. Onu izleyelim. İçinde bol bol o malum sahnelerden varmış. " Diyip kıkırdadığında, ona şaşkınca baktım. Böyle filmler izlemiyor değildim ama, tek başıma izlemeyi tercih ederdim. Yanımda birleri olunca ister istemez utanıyordum. Filme odaklanamıyordum.