39. Bölüm

6.4K 459 263
                                    

Merhaba aşklarım:) Reca 1 Milyon olmuş. Görünce o kadar mutlu oldum ki, sizlere teşekkür ederim. Kitabımı okuyup oy verdiğiniz için vaktinizi ayırıp bana yorumlar yaptığınız için teşekkür ederim. On milyon olduğu günleri de görürüz umarım.

Bölümlerin uzunluğu bana göre gayet iyi ama sanırım siz Ulaş olmayınca size kısa geliyor. O yüzden bu bölümde ikiliye daha çok yer verdim. Umarım severek okursunuz.

Bölüm sınırı 380 Oy 250 Yorum.

       Keyifli okumalar güzellerim.

Bu fotoğraf o kadar Aymira ve Ulaş Vibe veriyor ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu fotoğraf o kadar Aymira ve Ulaş Vibe veriyor ki...

Sana duyduğum özlem dağları denizleri aştı, atsam bir adım belki dokunabilirdim sana. Ama sen aramızdaki o ince köprüyü de yakmayı seçtin. Şimdi aramızda birkaç adım var, ama uzansam dokunamam sana. Ellerim yanar, canım acır. Canımın yanması da değildi sorun ama o zaman yok olmaz mıydın?

Arkamı dönmeye cesaretim var mıydı yok muydu bilmiyordum ama içimdeki özlem derin dalgalar halinde yükselip yüreğime sert darbeler indirdi. O buradaydı. Şimdi arkamdaydı. Ne zamandan beri buradayı peki? Görevden mi gelmişti, peki yine eskisi gibi ilk uğradığı yer benim yanım mıydı?

" Bu kadar mı nefret ediyorsun benden Aymira? Yüzünü bana göstermeyecek kadar mı?" dedi dokunsam ağlayacak bir sesle. Dişlerimi sıktım ve gözlerimi kapatıp açtım. Ondan nefret etmiyordum ki. " Bir kere dön bana, bak yüzüme sonra kırk yıl yine yüz çevir." dedi tükenmiş yorgun bir sesle. Kırk yıl ona nasıl yüz çevirirdim. Bu kadar güçlü değildim. Olmazdık belki ama, ben yine onu izlerdim uzaktan. Eskiden olduğu gibi.

Sessizce bir nefes alıp ona döndüm yüzümü. Bir aydır hasretini çektiğim yüzüyle karşılaştım. Daha da zayıflayıp keskinleşen yüz hatlarına, açık kahve gözlerine baktım. Yorgundu. Dik duran omuzları bir bana mı düşüktü? Zayıf yanını bir bana mı gösteriyordu? Onu böyle görmeye alışık değildim. O her zaman ne olursa olsun dimdik dururdu. Kan kusar kızılcık şerbeti içtim derlerdi ya, işte Ulaş o kanı kimseye göstermeyecek kadar güce tapan bir adamdı. Ama şimdi güçlü değildi. Yenilmiş gibiydi.

Bana yenilmişti ya doğru.

Sen de ona yenildin Aymira, siz birbirinize yenildiniz kabul et dedi içimdeki o ses derinlerden bir yerden. Doğru biz yenilmiştik.

" Sana sormak istediğim o kadar çok şey var ki. Ama tek bir şeyi daha çok merak ediyorum." diyerek bana doğru iki büyük adım attı. Ellerimi yumruk yaparak sıktım. Soracağı soruyu biliyordum. Çünkü ben de günlerce aynı soruyu kendime sorup durmuştum. Neden diyecekti bana, neden Aymira diyecekti. Ben ise susacaktım. Lal olmuş gibi susacaktım.

" Neden Aymira? Neden gittin? Bütün bunlar neden oldu? Neden ulan neden!" dedi sonlara doğru sesini yükselttirken. Yerimde sıçrayıp bir adım geri gittim. Korktuğumu anladığında gözlerini kapatıp elini yumruk yaparak alnına dayadı ve derin bir nefes alarak yeniden gözlerini açıp öyle baktı bana.

RECA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin