19. Bölüm

25.2K 747 459
                                        

Sınır : 1000 yorum.

Karşımda Muratı görmeyi beklemiyordum. Bana doğru gülümseyerek geldiğinde, ayağa kalkıp sandalyeyi ittim ve ona doğru adımladım. Uzun zaman olmuştu onu görmeyeli. Ne kadar da değişmişti. Epey kilo vermişti, gözlüğünü de çıkarmıştı. Tarzını değiştirmiş daha da yakışıklı olmuştu. Üç yıl önce buraya tatile geldiğimde tanışmıştım onunla. O zamanlar epey kiloluydu ve çok içine kapanıktı. Tesadüfen tanışmıştık. Şimdi de sesini duymasam asla tanıyamazdım. Onun beni tanımasına da şaşırmıştım.

" Murat? Bu ne güzel bir tesadüf." derken samimiyetle gülümsedim ve açtığı kollarının arasına girdim.

" Aymira, çok sevindim seni gördüğüme. O kadar aradım seni ama numaranı değiştirmiştin. İnstagramdan yazdım ama onu kapatmıştın. Çok endişelendim senin için. İnanır mısın geçen gece rüyamda gördüm seni. Birden tekrar geldin aklıma. Şimdi karşımdasın, kadere bak. " deyip güldüğünde ben de gülüp ondan ayrıldım. Gözümün önüne gelen saçlarımı geriye iterken belime bir kol dolandı. Ulaşın gerildiğini hissederken kolumu onun beline sardım ve ikisini tanıştırdım.

" Murat seni erkek arkadaşımla tanıştırayım. " Derken Ulaşı gösterdim. Murat oha deyip elini Ulaşa uzattı. Neden böyle bir tepki verdiğini biliyordum ama umarım beni utandırmazdı.

" Oha ciddi misin? Demek sonunda kavuştun sevdiğin adama. Çok sevindim senin adına Aymira. İkimiz de gerçek aşkı bulduk sonunda." deyip Ulaşa döndü.

" Tanıştığıma çok memnun oldum. Benim adım Murat." O son derece samimiyken Ulaş asık bir suratla ona bakıyordu. Uzattığı eli bile benim ona dokunmamla tutmuştu. Bakışlarından da anladığım kadarıyla onu pek sevmemişti.

Murat da fark etti fakat çok umursamadan bana dönüp elini omuzuma koydu.

" Bir süre daha buradasındır umarım? Seni bulmuşken hemen kaybedemem. Konuşacak o kadar çok şey var ki. Mesala yaza evleniyorum. Düğünüme gelirsin değil mi Aymira? Lütfen gel." dedi samimi bir tavırla.

Onun adına çok sevinmiştim. Yaşadığı şeyler hiç kolay değildi. Şimdi bakınca değişmesini görmek çok güzeldi. Defalarca aldatılmış, dalga geçilmiş ve küçük düşmüştü. Annesi babası o daha on beş yaşındayken boşanmış ve babası bunu hazmedemeyip annesini vurmuştu. Ve maalesef ki hastaneye ulaşamadan vefat etmişti. Kendini insanlara kapattığı sıra biz karşılaşmıştık. O zaman da demişti, hayatına ışık tuttuğumu.

" Olur tabii mutlaka gelmeye çalışırım." Derken arkadan bir arkadaşı onu çağırmıştı. Son kez omuzuma dostça dokunup arkasını dönerek uzaklaştı.

" Hiç gözüm tutmadı bu adamı." Dedi Ulaş huysuz yaşlı adamlar gibi. Ona gözlerimi devirip kolundan çekiştirerek masaya oturttum.

" Sen bana gözlerini mi devirdin? Hemde o şerefsiz için?" ciddi mi diye baktım, yok canım değildir. Onun şaka yaptığı da pek anlaşılmıyordu ama neyse.

" Sevgilim sen herkese şüpheci davranıyorsun. Sana göre herkes kötü." dedim umursamaz bir şekilde omuz silkerek. Garson siparişleri getirdiğinde teşekkür edip içeceğimden bir yudum aldım.

" O kadar insan gördüm tanıdım. Öyle şerefsizlerle karşılaştım ki, artık bir bakışta tanıyorum ibneleri. Ama kabul arkadaşına o kadar da ayar olmadım." dedi umursamazca.

" Ali ile de çok konuşamadım. Nasıl iyi mi?" dedim bir anda konuyu değiştirerek. Kollarımı birbirine dolayıp öne doğru eğildim ve dikkatimi tamamen ona verdim.

RECA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin