3.Bölüm

59.4K 2.1K 234
                                        

Keyifli okumalar güzellerim :)

Dalgın bir şekilde gözlerimi boşluğa dikip kahveyi karıştırmaya başladım. Kapalı kutu gibiydi. Onu anlamıyordum. Dedikleri, yaptıkları aklımda hep soru işareti bırakıyordu.

Ben onu çözmeye çalıştıkça o daha sıkı düğümleniyordu.

" Kız kahve taşıyor aşık Leyla." Ablamın sesiyle kendime gelip önümde ki çezveyi ocaktan çekip fincanlara döktüm. Ablamda kahvenin yanına sunumluk bir şeyler hazırlıyordu. Kalçasını tezgaha yaslayıp bana baktı. İçinde boğuştuğum dipsiz kuyudan beni çıkarmak ister gibi, baktı bana.

" Sen de bir haller var Aymira. Anlat hadi bana. " son fincana da koyduktan sonra çezveyi bulaşıkların arasına bırakıp ona döndüm. Aynı onun gibi kalçamı tezgaha yasladım. Sıkıntılı bir nefesi içime çektiğimde başımı hafif eğerek gözlerimi boşluğa diktim.

" Anlatacak çok şey var abla ama, nereden başlayacağım bilmiyorum. Kafam çok karışık. Diyorum ki kendin düşüne düşüne bul. Ama yok. Bulamıyorum hiçbir şey. Neden böyle davranıyor bilmiyorum. Dengesiz midir nedir. Bir öyle bir böyle. Hepte şifreli konuşuyor. O böyle konuştukca kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. Anlamıyorum çünkü hiçbir şey. "Dedim tek tek içimdekileri ortaya dökerken. Yetmişti artık çünkü. Bana da ağır geliyordu. Her şeyi içime atıyordum.

Ama artık içime atmayacaktım. Dışa vuracaktım.

" Aşık olan birinin akıllı olduğunu görmedim zaten, o yüzden bunu geç. Sen hiç açık açık sordun mu? Belki sen yanlış anlıyorsundur? Çünkü o adam kapalı kutu gibi Aymira. Duygusuz birine benziyor." onu çok net tanımıyordu ama çok ön yargılı davranıyordu. Yarın bir gün çıkıp ona biz birlikteyiz desem, sırf mutsuz olacağımı düşüneceği için engel olmak isterdi.

Ama o da biliyordu ki aramızda bir şey olamazdı. İmkansız bir aşktı benimki. Tek taraflı takılıyordum kendimce.

"Hayır, duygusuz değil. Biraz umursamaz bir insan, olaylara daha çok gerçekçi bakıyor. Hayal kurmayı çok sevmez. Çok konuşmayı ve boş konuşmayı da sevmez. Zaafları var mı bilmiyorum ama varsa da asla belli etmez. İnsanları genelde umursamaz, yani düşünceleri. Kim ne demiş, ne yapmış onun pek umurunda olmaz. Onu daha önce hiç oturup da birinin hakkında konuşurken görmedim. Hatta bir kere biz ona yakalandık, kurstan bir çocuğun hakkında konuşuyorduk Merve ile. Duydu bu bizi, nasıl azarladı. Sevmiyor yani."

" Aymira bu adam tam olarak neyi seviyor? Sen de hiç şans yok. Gitmişsin kendinin tam tersi bir adama aşık olmuşsun. Bak bana ben uzak duruyorum bu işlerden. Hiç işim olmaz. Ağrımayan başımı ağrıtmaya hiç meraklı değilim. Hayır yarın bir gün sen üzüleceksin, sonra ben o konağı o adamın başına yıkacağım. " dediğine içtenlikle gülümsedim. Gerçekten yapardı bu arada. Ablam babaanneme çekmişti, annem hep onun damarlarında ki kanın deli aktığını söylerdi.

" O işler öyle olmuyor işte. Kaç defa duygularımı yok sayıp kaçtım ama yine de dönüp dolaşıp onu düşünürken buldum kendimi. " ablam oflayıp çekti kalçasını yasladığı yerden.

" İçimi kararttın yemin ederim. Sormadım say, artık ne kadar içinde biriktirmişsen bir soruyla her şeyi döküldün. "

" Abla sen sordun ya, neyin var diye. Anlat dedin hatta. "

" Canım ben dedim de, ne bileyim böyle çok dertli bir şey çıkacağını. Canım sıkkın der konuyu kapatırsın sandım. Azıcık bana çek. Bak bana, hiç anlatıyor muyum? Hayır. Niye anlatayım ki? " yalandan şaşırarak ona baktım. Bir tane ya, bir tane akıllı beni bulmaz mıydı? Herkes mi manyaktı.

RECA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin