10. Bölüm

47K 1.4K 577
                                        

Biz geldik... Özledik mi? Ben özledim sizi :) onları yazmayı da özlemişim. Ama şimdi düzenli gelecek bölümler merak etmeyin. İki günde bir atmayı düşünüyorum. Siz de bu süre zarfında yanımda olun lütfen..

Neyse hadi bölüme geçelim.

Sınır 400 yorum eğer iki gün içerisinde geçerseniz bölüm gelecek

Keyifli okumalar güzellerim🖤

Bu an gerçek miydi? Eymen Ulaş yanımda mıydı? Şu an gerçekten elimi tutuyor muydu? Allahım hepsi bir rüya gibiydi. O kadar hayalini kurmuştum ki ben bu anların. Şimdi onun yanında aldığım her nefese Allaha şükür ediyordum. O yanımdaydı. Eli elimdeydi. Karnımda garip bir ağrı boy gösteriyordu. Heyecandan olsa gerek. Eymen Ulaş bileğimi kaldırıp avucumun içine sıcacık dudaklarını bastırdı. Bu hareketi beni eritip bitirirken titrek bir nefes aldım.

" Annene haber ver istersen güzelim. Kadın şimdi merak etmesin." Dedi düşünceli bir sesle. Başımı yavaşça sallarken telefonumu çıkarıp annemi aradım. Elimi indirip dizine yasladı. Bakışlarımı ondan çekip annemin numarasını bulup aradım.

" Ben de seni arayacaktım kızım. Neredesin? Çoktan gelmiş olman lazımdı. " endişeli çıkan sesine karşı o görmese de tebessüm ettim. Kocaman kız olmuştum ama annem hep aynıydı. Gerçi aynılarını Banu ablama da yapıyordu. Evli ve çocuklu olduğu halde.

" Anneciğim ben biraz geç kalacağım. Uzun zamandır görüşmeyi beklediğim birinin yanındayım." Derken gülen yüzümü Ulaşa döndüm. Dudakları kıvrıldı.

Bu an gerçekti. Biz gerçektik.

" Allah Allah, kimmiş o?" dedi annem telefonun bir ucundan şüpheyle.

" Eve gelince konuşuruz anne. Şimdi kapatıyorum ben. Sen söylemeden diyeyim fazla geç kalmayacağım. Öptüm seni çok. " Diyip telefonu kapattım. Ben kapatırken o arkada kendi kendine söyleniyordu. Eve gidince bir güzel sorguya çekecekti beni. Ama olsundu. Şu an çok mutluydum.

" Uzun zamandır demek? " Dedi Ulaş tek kaşını kaldırıp, alt dudağınında dilini gezdirirken. Bu hareketi öyle çekici gelmişti ki gözüme birden sıcak basmıştı beni. Elimle kendi kendime hava yaptım. Ardından uzanıp camı açtım.

" Fazla sıcak oldu burası." Dedim bakışlarımı ondan kaçırıp önüme dönerken. O ise benim bu halime gülüyordu. Ne de çok gülüyordu yanımda. Hep gülsün, birlikte gülelim hep.

" Belli sıcak olmuş bayağı. Yanakların kıpkırmızı oldu. Resmen gel öp diyorlar." Dediğinde dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Ardından bir iki de defa şoktan öksürmeye başladım. Yok artık. O gerçekten beni öpmeye kalksa ben kalp krizi geçirirdim. Böylelikle bu ilişki başlamadan biterdi. Elimi hızlı hızlı atan kalbimin üstüne bastırdım. Atma şöyle, duyulacak dışarıdan.

" Senin benim kalbimle ne zorun var? Bir gün heyecandan duracak pat diye." Başını hafif yana egip elini kaldırarak yanağıma yasladı avucunun içini. Yanağımı avucuna sürtüp çekinerek bir buse kondurdum.

" Yavrum sen hep böyle mi olacaksın? İşimiz var o zaman kalbinle. Çünkü daha fazla şeyler yapacağım, yapacağız. Söyleyeceğim, göstereceğim. Bunlara kendini de, o güzel kalbini de alıştır. İçimde bunca yılın birikmişi var." Diyip göz kırparak geri çekildi. Yok bu böyle olmayacaktı. Ona söylemesi ne kolaydı. Ama kalbime söz geçiremiyordum.

Bakışlarımı yola çevirdim. Yolumuzu aydınlatan aracın farlarıydı. Arabanın içinde güzel bir müzik çalarken sessizce ben de içimden mırıldanıyordum. Ulaş ise parmakları ile direksiyon da ritim tutuyordu. Sesim birden fazla yükselmeye başladı. Şimdi sesli sesli söylüyordum şarkıyı.

RECA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin