Güzellerim bölümü soruyorsunuz ama sınır geçmeden gelmeyecek demiştim. Oylar ve yorumlara dikkat edelim lütfen:)
Evde bir telaş hâkimken hâlâ olan biteni sorguluyordum. Gerçekten biz bu on gün içinde neler yaşamıştık böyle? Zeynep hastaneden çıkmış,annem ile eskisi gibi olmuş, ve en önemlisi Ulaşın teklifini kabul etmiştim. Şimdi ise akşam için hazırlık yapıyorduk. Bugün Ulaşın ailesi tanışma için gelecekti. Haftaya da isteme için geleceklerdi. Sonra zaten akşamına Ulaş göreve dönecekti. Bu yüzden zaten her şey aceleye gelmişti. Çünkü yumurta kapı ağzına dayanmıştı. Biraz aceleci davranıyorduk ama başka çaremiz de yoktu.
Teyzemin vefatı hepimizi derinden sarsmıştı. En çokta Zeynep'i. Onu son bir haftadır her gün kabristana götürüyordum. O ağlıyordu, arkasında ben ağlıyordum. Eve geldiği ilk gece yüzüne bakmaya utanırken o göğsüme sığınıp içli içli ağladığında yıkılmış ama daha da güçlü durmuştum. Evet zordu. Kahretsin ki çok zordu ama hiçbir şey için son değildi. Nefes aldığımız sürece. Ve kabullenmiştim. Evet kazayı ben yapmıştım ama teyzemin zamanı, yaşamı oraya kadardı. Bunu geçen hoca efendi de söylemişti. Sevindiğim bir diğer konu ise Zeynep'in gerçekten bana kızgın olmadığı, beni suçlu bulmamasıydı. Bu öyle bir şeydi ki, göğsümde ki ağırlık onun sayesinde kalkmış, ruhumu kapatan siyah perde aralanarak güneşin içeri girmesini sağlamıştı.
" Aymira yavrum bu masayı içeri mi getirsek? Çok kalabalık gelirler mi ki? Aymira valla iki ayağımı bir pabuça soktun be yavrum." Annem söylenerek masanın tozunu aldığında yüzümde bir tebessüm belirdi. Allah'ım çok şükür! Çok şükür bedel ödedik ama normale de dönüyoruz artık. Annem ilk günler çok ağlıyordu ta ki, hocanın bu gözyaşlarının teyzeme azap vereceğini söylediğinden beridir durmuştu gözyaşları. Ve içine gömmüştü acısını. Elbette hemen geçmezdi, annemin yüreğinde bir ateş yanıyordu ama o ona rağmen güçlü bir şekilde bizim için çabalıyordu.
" Ben konuştum Ulaşla. Sadece kardeşleri ve annesi babasıyla gelecekler. Zaten sadece tanışma olacağı için az kişi geleceklerdi."
Ben de onlara yardım ediyordum ama mutfak konusunda. Temizliğe girişmemiştim. Hamileliğim zaten riskliyken buna cesaret edemezdim. Banu ablam çocukları enişteme bırakarak gelmiş, Asmin izin almıştı bugün için. O da heyecanlıydı.
Tahir abi de akşam geleceğini söylemişti...
Hanımefendi öyle bir elbise almıştı ki, sanki onun için geliyorlardı. Bir gün o da olur inşallah diye geçirdim içimden. Mutfağa doğru geçerken kapı çalmıştı. Annem hemen bu tarafa geleceği için, içeri doğru seslendim.
" Ben bakıyorum kapıya." Adımlarımı hızlandırıp kapıyı açtım. Babam iki tepsi de baklava sipariş etmişti onlar gelmiş olmalıydı.
Hayır. Mert gelmişti.
Onu burada ikinci görüşümdü bu ama o gitmemiş miydi? Geçen gün gidip işlerinin başına geçeceğini söylemişti. Neden hâlâ gitmemişti ki? Bir şey mi olmuştu?
" Mert? Sen gitmemiş miydin?" dedim şaşkın bir sesle. Yüzü de asıktı. Ne olmuştu?
" Aymira biraz konuşabilir miyiz? Önemli bir konu."
Yeni kitabım KUSURLU RUHLARA da bakmayı unutmayın lütfen güzellerim. Orada da desteğinize ihtiyacım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RECA
Fiksi RemajaAsker ve mahalle kurgusudur. Ulaş yıllardır içinde taşıdığı aşkın ağırlığı altında eziliyordu. İçinde biriktirdiği aşk öyle büyüktü ki, sanki her nefes alışında daha da artıyordu. Sevdiği kadın karşısında, yanı başındaydı ama ona uzaktı. Aralarınd...