"Efendim! İmparator Arthurun at arabasının heyelan altında kaldığını öğrendik!"
Hayat derdi.. Sokrates.
Başlangıç ve sonu katiyen değişmeyen, lakin değiştirilebilecek olduğuna kendimizi inandırabileceğimiz şeye denirdi.
Hayat..
Acımasız bir espiri anlayışına sahipti.
'N-ne?'
Hananın sesi miydi bu hırıltı dolu ses?
Hana iri gözlerle adama bakarken elleri titriyordu.
Yumruklarını sıkan genç kız derin nefesler alırken koşarak koridorda ilerlemeye başladığının bile farkında değildi.
Hayır..
Kaderi değiştirmiş idi!
Kaderi bastan yazmıştı!
Vücudu titreşir dahi kendini hızla uzun koridorlardan koridorlara atan genç kız, nereye gittiğini dahi bilmiyordu..
Sonunda batı kanadında ki ana koridorda ona koşarak yetişen Oswald ve Clark, detaylı bilgileri almak için arkada kalan Save aldırış etmemişti.
Clark, Hananın önünü keserken genç kız adama çarpıp durmuştu. Zangır zangır titreyen elleriyle adamı itmeye çalışan genç kız bağırıyordu artık.
Sinir krizi geçiren vücudu kontrolü,
Ruhu ise yolunu kaybetmişti..
'Çekil! Çekil! Cekil!'
Adam dişlerini sıkarken genç kıza dokunmaktan korkuyordu o an. Zira her an parçalara ayrılabilecek kadar acizdi Hana..
Oswald genç kızın çırpınan küçük bedenine karşılık usulca onu kollarına arasına almıştı.
Sakinleşmesi için vahşi bir aslanı sakinleştirmek isteyen avcı misali okşuyordu saçlarını..
'Şşş.. Geçti.. Geçicek..'
Hayır geçmiyor idi. Adam bile bile yalan söylüyordu.
Genç kızın kulaklarına vurup dağılırken kader çarkının sesleri, elleriyle yüzünü kapayarak derin bir çığlık koparmıştı Hana..
Hayır..
Hayır..
Kader..
Kaderi değiştirmemişti!
Oysa değişmezdi..
Ölümler ve doğumlar..
Zaman ve mekan değişir, sebepler ve takvim yaprakları değişirdi..
Ama ölüm ve doğum insan oğlu için sabit kalan tek gerçeklik idi bu devranda..
Oswaldın kollarında yıkılıp kalan genç kız, titrek bir nefesle birlikte gözlerini kapamıştı... Sonrası baygınlık idi..
Tanrının dahi olmadığı gündüz bir karanlıkta tek başına kala kalan zihniydi..
Saatler sonra uyandığı vakit Oswaldı görmüştü... Elini tutarak onun başında onu bekleyen adam onu o kadar dikkatle izliyordu ki bu rahatsız edici idi..
Genç kızın gözyaşları akmaya devam ederken, kuru dudaklarından sırılsıklam kelimeler dökülmüştü.. Acıyla ıslanmış kelimeler..
'Nasıl?'
Nasıl almıştı kader ondan babasını?
Oswald usulca genç kızın bir tutam saçını alıp okşamıştı. Hana ise geriye çekilecek takati dahi bulamıyordu kendinde..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...