Yağıyordu yağmur.. Gökkubeyi delip geçen yağmur damlaları yankı buluyordu kadının zihninde.
Acizce kıvranan adam sarsakça sürünüyordu yerde..
Acizce..
Kadının ayaklarına kapanan adama baktı Hana..
Eski bir sanrıya bakarcasına izliyordu çaresiz adamı.
Kıvranırken kederle adam..
Yalvarırken..
Sadece izliyordu kadın.
O da böyle yalvarmıştı.
Yalvarmak.. Umut işiydi.
Umudu olan insan yalvarır idi.
Zira ihtimallere inanırdı.
Oysa kadın..
Kutsal mabedin altından dua odasında, dua ederken diz çökmekten paramparça olan dizleriyle ayaktaydı.
Dualar susmuş, geriye koskoca bir sessizlik vardı sinesinde.
Artık dualar suskun, umutlar bitikti.
Belki de bu yüzden..
Hayatında ilk defa kadın ve adam rolleri değişmişti.
İlk defa yalvarılan taraftaydı.
Oswald ise yalvaran taraftı..
Bu muydu?
Oswaldı hazla delirten bu galibiyet böyle mi hissettirmisti ona da?
Oswald yalvarılan iken haz duymaya meyilli olsa da..
Kadın iğrenç hissediyordu.
Adam başını geriye atıp kadının yüzüne bakmıştı.
Onun güzel çiçeği..
Onun bir tanesi..
Onun cennetti ve nefesi..
Onun Hanası..
Ona nasıl bunu yapardı?
Nasıl yapmıştı?
Ama.. Yapmamıştı..
Hiç işlemediği günahlarla sınanıyordu adam.
Hemde habersizce yıllardır..
Sinesini yakan pişmanlık ve keder onu tüketiyorken çaresizdi..
Tıpkı kadın gibi.
Bütün duyguların en büyüğünü yaşıyordu ikiside.
Çaresizlik.
Çaresizlik içinde boğulurken.. Nefessizce bakıyorlardı birbirlerine.
Zira..
Birbirlerini bu denli severken..
Kadın affedemeyecek kadar paramparça..
Adam affedileneyecek kadar kirliydi.
Adamın dudaklarından kuru kelimeler dökülürken gözyaşları durmuyordu bile.
Boş bir kabuk misali başlamıştı konuşmaya.
'Bebeğimizi öldürdüm çünkü senin yaşam enerjini yiyordu. Ya onu öldürecektim ya da sen ölecektin. Başka çarem yoktu.. Sana verdiğim yüzük tek seçenek idi. Yüzük seni koruyordu.. Ama yüzük gidince.. Başka seçenek kalmamıştı. Onu bu küçük ellerle tutmak.. Biliyor musun Hana? Dedin ya sen hiç onun yolunda ki taşları kaldırdın mı diye.. Dedin ya.. Ona hiç masallar anlattın mı? Ben.. Ben bunları yaptım.. Onun için kendi ellerimle yaptığım beşiği yine kendim boyadım.. Onun için kitaplar okudum.. Nasıl saç örülür öğrendim ben.. Küçük bir ağaç diktim kızımız için.. O büyüdükçe büyüsün diye.. Ben onu kendi canımdan daha çok sevdim Hana.. Halen de seviyorum. Ama onu senden fazla sevemedim ben. Ben.. Seni çok seviyorum Hana..'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...