9 ay sonra
Oscar paytak adımlarla Hanaya doğru ilerlerken Hana kollarını açıp bebeği bekliyordu. Yeşil bahçede yerde oturan kadının saçları tutam tutam yere dağılmıştı. Yere düşen ay ışığı suzmelerini andırıyordu bu tutamlar..
Bebek paytak adımlarla kadına giderken usulca sarılan kadın bebeğin kokusunu içine çekmişti. Kadın bebeği sütüyle beslemişti..
Ölen bebeği için akan sütü, bebeğinin ölümüne sebep olanların bebeğini beslemek için kullanmıştı..
Bebek küçük kahkahalar atarken kadının yanağına sulu bir öpücük bahsetmişti.
Kahkaha atan kadın ince kollarıyla kavradıgı bebeği kaldırmış, kendisi de ayakta durur olmuştu.
Hizmetliler bebeği alırken kolonun arkasından gizlice onları izleyen Oswald yumruklarını sıkıyordu..
'Mama!'
Bebek kadına gitmek için çabalarken Hana bebeği kucağına alacak gücü kendinde bulamadığı için küçük burna kendi burnunu sürtüp gülmüştü.
'Senin gibi pofuduk bi öpücük canavarını taşımaya gücüm yetmez. Bu yüzden hizmetlilerin seni taşımasına izin ver oğlum.'
Bebek sanki anlıyormuş gibi kaşlarını çatmıştı.
Hana bebeği evlat edinmişti ve bu Lordlar kamerasında büyük bir ayaklanmaya sebep olmuştu.
Bebek teknik açıdan Oswaldın dayısı sayıldığı için, Oswald karşıtı olan guruplar onu iktidarı ele geçirmek üzere koz olarak kullanacaktı. Lakin kadın bebeği evlat edinip onu veliaht prens yapınca tüm plan bozulmuştu.
Tıpkı Savannanın yaptığı gibi koca yürekli bu hareket sonucu olası bir isyan önlenmişti.
Sevgili büyük babası ise kuzeye sürgüne gönderilmiş, tüm asıl unvanlarından soyunmuştu. Üstüne üstlük kilise tarafından aforoz edilmisti zira kutsal kanı kirletme teşebbüsüne karşılık bir af yoktu.
Bebeğin vaftiz töreni bir hafta içinde yapılacak ve tüm ülkelerden prensler gelecekti.
Tabii ki Kordéliadan da..
Tek bir farkla..
Lucas bu defa prens olarak değil, imparator olarak gelecekti..
Babası tahtı ona bırakıp erken emekli olmayı tercih etmişti.
Ve bunu bilen Hananın içi kıvanç doluydu. Herkes farkındaydı. Gil, Zac ve Clark da dahil..
Oswald ise sessizce izliyordu mutlu kadını.
İçi paramparça olsa dahi..
Uzaktan da izlemeye razıydı artık.
Clark usulca kadının yanına giderken kulağına eğilip bir şeyler fısıldamıştı.
Kadının gözleri irice açılırken hızla eteklerini toplayarak koşmaya başlamıştı.
Asilliği bir kenara atan kadın adamın yanından koşarak geçmişti.
Oswald hiç yokmuş gibi yanından koşup geçen kadının uçuşan saçlarına bakıp acı dolu bir nefes çekmişti.
Gözleri heyecan ve mutlulukla dolu kadın her şeyi ve herkesi silip atmıştı bile.
Koşuyordu işte.
Bir başka adama..
Bir başka sineye..
Mutlulukla ve neşeyle...
Sanki o an için 21 yaşında ki Hana değilde, 16 yaşında eteklerini toplayarak babasına koşan o küçük kız gibiydi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...