Bahar esintisi okşarken Oswaldın saçlarını, kadının beyaz tutamlarından birisi değmişti omzuna. Adam yıllar önce daha Hana bir genç kız iken onunla bu bahçede yürüyebilmek için attığı kırk taklayı düşünerek gülümsemişti..
Gül bahçesinin içinde ilerlerken bir noktadan sonra Oswaldın Hana için yaptırdığı Echevria bahçesi başlamaktaydı.
Güller Savannayı temsil ediyordu..
İki İmparatoru
İki kardeşi birbirine kırdıran güzel Savanna..
Metresinin çocuğuna annelik yapan, OSwaldı sinesine basan melek..
Ne vardı ki..
Kaderini kızına armağan etmişti haberi olmadan.
Hatta daha acılı ve daha karaydı bu kader..
Eğer dedi adam içinden... Eğer Savanna bilseydi ki bu denli acı çekecekti kendi öz yavrusu, o vakit kabul eder miydi Oswaldı ve yine korur muydu?
Sanırım.. Evet.. Çünkü Savanna her zaman acıyarak bakardı Oswaldı içten içe. Hisseder gibi kaderin urganını.. Acıyarak izlerdi onu..
Echevrialar ise Hanayı temsil ediyordu.
Aşkın ağlayan çiçeği..
Echevriaların dikeni içerisinde, güllerin ki ise dışındadır.
Bundandır ki; Güller aşk için can yakar, Echevrialar ise aşk için kan ağlardı.
Hananın uzun saçlarından bir tutamı öpen adam çiçeklere ulaşarak birkaç tane daha koparmıştı. Kadını hevesle yere oturtan adam çiçekten bir taç yapmıştı dakikalar içerisinde. Ve Hananın başına yerleştirmişti.
Hana ise adlandıramadığı bir nostaji hissiyle kala kalmıştı.
Adam kadının hatırlamadığını biliyordu. Arthur çalmıştı bu anıları kadının zihninden.. Lakin eğer ki gösterirdi ise kendi anılarını OSwald..
O vakit adamın gördüğünü, hissettiklerini görecekti Hana.
Utanç içini kemirirken adam kadının şaşkın yüzüne küçük bir öpücük kondurup anlını anlına dayayarak antik kelimeleri söylemişti.
Kadının gözleri lacivert kristaller misali parlarken gözyaşları düşmüştü o değerli taşlardan.
Hatırlamıyordu..
Çocukluğuna ait bu güzel anıları bilmiyordu bile..
Adamın nasıl on yıl boyu o çiçekleri taşıdığını da görünce kadının ağzından küçük bir kahkaha kaçmıştı.
Oswald utançla yüzünü eğeren kadının gözleri normale dönmüş, adamın çenesini kavramıştı.
'Bu utancın sebebi ne?'
Omuz silken adam cevap vermemişti.
'Beni o zamandan beridir seviyorsun değil mi?'
Kadının gözyaşları inci tanesi olup düşerken ipekten eteğinin üzerine Oswald başını sallamıştı.
'Peki neden inkar ettin? İnkar etmeseydin.. Mutlu olabilirdik Oswald.'
Adam başını kaldırıp Hanaya bakmıştı. Karşısında orduları ile yedi kıtayı fetheden bir Genarel veya milyonların hükümdarı olarak değil de; küçük korkak bir erkek çocuk olarak duruyordu.
Kalbinde yıllardır gizlediği zehirli kelimeleri söylerken yer yer sesi titrese de.. Tüm travmalarının en ağırının sonucunu dile getirmek bir hayli zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomantizmHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...