Şarkı; Tom odell - Another Love
İnsanoğlu aptaldı..
Çok sevdik, çok sevildik... Devrimler yaptık gençliğimiz ile ve yeni uluslar yönettik yetişkinliğimizle.
Öldürdük sivri dillerimizle ve öldürüldük sevdiklerimizce.. İnsan olmanın mayasında ne varsa yaptık...
Lâkin günün sonunda insanlara emredilen tek emiri unuttuk.
Sevgiyi unuttuk.
Biz insanlar yep-yeni bir "insan" tanımı yaratıp, Tanrı emri olanı unuttuk.
Biz ki topraktan olma düşkün melekler.. Günahlarımız ile yaktık bile topraktan olma kalplerimizi..
Her şeyi yaptık..
Suyu şarap, şarabı kan yaptık.. Lâkin tek bir şeyi yapamadık..
Biz asla gerçekten birisini sevmeyi beceremeyen aptallardık.
Bilse dahi gerçekleri, canı yanıyordu Hananın..
Canı yanan kadının yüzünde ki ifade dehşete düşmüş gibiydi.
Elleri titrerken tek yapabileceği bir adım geri gitmekti.
Acılardan
Gerçeklerden
Ve hayattan bir adım geri kaçıyordu. Lâkin kafesin kapısı kitli, gerçeklik denen zehirli elma ise aslanın pençelerinde onu bekliyordu.
Hem bu çaba beyhude olsa dahi..
Elden başka ne gelirdi ki?
En değerlinizce köşeye atılan sevginiz çürürken içinizde elden ne gelirdi?
Ruhunun sokaklarında titrek yeller esiyorken kalbinin üstünde tonlar vardı sanki.
Boğazında ki yakıcı yumru yutkunmasına mani, dudaklarında ki serzeniş dolu nefesleri kederliydi.
Hizmetlilerin hepsinin yüzünde acıyan bir ifade varken bir tanesi eliyle ağzını kapamıştı. İmparatoriçeyi ilk kez Böyle görüyorlardı.
Yaşam ışığına küsen gözleriyle, bomboş bakıyordu.
En kanlı savaşı kaybedip de çıkan bir kumandan gibi değilde..
Yorgunlukla sancağını toplayan bir kumandan gibiydi.
Pes etmişti akıyordu her zerresinden.
Kadının avuçları buz kesmişti. Oswaldın bakışları gelen gürültü ile birlikte ona kayarken, kadını gören adam nefesini kaybetmişti.
Korku.
Salt korku vardı adamın içinde.
Zira..
Hananın affetmeyeceği tek günahı işlemişti.
Hana ve Oswald göz göze gelirken, kadının ifadesi bir celladı ağlatabilirdi.
Oswald adeta dona kalmıştı.
Ah..
İri gözlerle kadına bakan adamın zihni bir kaç saniye durmuştu. Önce Julia ve küçük çocuğa kayarken gözleri, hemen ardından tekrar Hanaya dönmüştü.
Hananın dudaklarında deli bir gülümseme oluşurken başını eğmişti.. Bu yüzden adam görememişti o tebessümü.
Lâkin hemen ardından dev bir gülümsemeyle dönüşmüştü o tebessüm ve başını kaldırmıştı yerden. Adama bakan kadın hafifçe başını yana eğmiş halde ona bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...