Hana oturduğu tahtta usulca orkestraya bakıyordu.
Dans etmeyecekti.
Çünkü..
Bu bir yılda..
Dans edeceği kimse kalmamıştı. Oswald dışında..
Kimse kalmamıştı.
Belki bu depresif hali Clark olsaydı değişebilirdi.. Lâkin..
O da yoktu.
Elinde ki şarap kadehini izleyen Oswald konuşmak için ağzını açmıştı. Lâkin orkestra üçüncü şarkıya geçerken Hananın yüzünde aniden oluşan acı ifade ile susmuştu.
İlk şarkıda babayla..
İkinci şarkıda sevgiliyle..
Üçüncü şarkıda en yakın dostunla..
Dördüncü şarkıda yoldaşınla dans edilirdi.
Şimdi ise..
Üçüncü şarkı vardı.
Geçen yıl Hana ve Lucas dans etmişti bu şarkıda.. Aynı anda.. Mutlulukla...
Hana yumruklarını sıkarken ağlamak üzereydi.
Nefes alamıyordu..
Sakince ayağa kalkan Hanaya gizler çevrilmiş iken, genç kız elinde ki şarap kadehini kaldırmıştı. Ve hayali.. Silik bir şerefe demişti olmayana..
Herkes kadehlerini kaldırırken bir yudum almışlardı. Bunun anlamı; artık parti sahibi olan kişi dansı başlatmayacaktı. Herkes dans edebilirdi.
Orkestra çalmaya devam ederken genç kız usulca terasa kaçmıştı. Herkes, aylardır yapılan ilk partide eğlenmek için kendini parçalarken gözden kaçmak basitti..
Şarabı içen genç kız aya bakarak titrek bir nefes vermişti.
Babasını özlemişti.
Lucası da özlemişti..
Dirseklerini balkonun işlemeli trapzanlarına dayarken gözyaşlarını serbest bırakmıştı. Başınıöne egen genç kız hüngür hüngür ağlarken başını kaldırıp tekrar izlemişti ayı..
Lânet misali yükselen devasa ay..
Geceye ışık.. Kadının ruhuna ızdırap..
Oswald balkona girerken peşinden kapamıştı uzun perdeyi.. Hananın omuzları sarsılırken hıçkırıp seslerini duyabiliyordu adam..
Tıpkı.. Tıpkı Lucas ilk gittiği gün ki gibi.. Çaresizce ağlıyordu..
Oswald usulca gidip Hananın yanında dururken ici paramparça oluyordu adamın.. Bir başka adam için ağlayan genç kızı izlemek..
Acı vericiydi.
Onun içinde böyle ağlar mıydı? Hayır.. Zannetmiyordu.
Dakikalar geçip serin rüzgar eserken genç kız tek elini anlına dayamıştı.
'Aghhh..'
Hayır bir şekilde bağıran genç kadına bakan Oswald sırtında ki askeri armalı ceketi onun omuzlarına bırakmıştı.
Üşümesin istiyordu..
Adamın boğazında ki yumru büyürken kelimeler birleşip sakince salınmıştı dudaklarından. Sesinde ki isyan ise..
Tanrıya isyan eden azizlerin ki misaliydi..
Titrek.. Korkak..
Öfkeli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...