Hana rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdanırken hediye merasimi uzun ve sıkıcı idi. Takılar ve tapular havada uçuşuyordu.
Neyse ki hepsinin Kara Kurtların hazinesine gideceğinden haberdar değildiler..
Herkes hediyesini vermiş, deyim yerindeyse sidik yarışı yapılmış idi.
Küçüklükten itibaren empoze edilen "asil" gururları onları böyle afişce yarışlara sokuyordu.
Matthew oyunun kazananı idi o anlık.
Zira kıza büyük annesinin kullandığı hançeri vermişti.
Arthur ayağa kalkarken sakince onu izleyen salona karşılık kızına dönmüştü.
'Ben, Arthur Le Dovaldé, kızım ve bu ulusun tek prensesine Zatir yasasını armağan ediyorum.'
Salonda derin bir sessizlik çökerken Oswald öfkeyle Arthura dönmüştü. Bunun anlamı neydi!?
Zatir yasası; ilk imparator tarafından Prenseslerine özel olarak yazılmış bir yasa idi.
Prensese boşanma ve tahttan feragat hakkını verirdi.
Son 7 kuşakta ki hiç bir imparator bunu yapmamıştı...
İmparator kızına vermedikçe geçerli kılınmayan bir şeydi bu..
Ve şimdi..
Arthur bunu veriyordu.
Kızın, Oswald tarafından yapılan lakin daha tam inşası bitmeyen kafesinin anahtarını çoktan kıza vermişti.
Oswaldın gözleri sinirle dolarken yorgundu..
Kızın yanında olmak, sürekli olarak duygu değişimi yaşamak onun için 10 cepheye bedeldi.
Hana duyduğu şeyle birlikte gülümseyerek reverans yapmıştı.
'Teşekkür ederim İmparator baba.'
Arthur kızın nasılda tatmin ve mutlu olduğunu görünce keyifle dolmuştu. Yerine oturan adam Lucun sesiyle birlikte ona dönen bakışlara uymuştu.
'Ben, Kordèlià İmparatorluğunun tek Prensi, Lucas Ven Dé Kordélìà, Maria Hana Lé Dovaldéye...'
Kalabalığı kızıl deniz misali ikiye yaran adam usulca ayakta ona bakan kızın önüne gitmişti. Tahtının önünde ayakta duran kız şaşkınca bakıyordu adama..
Adam aniden eğilince herkes nefesini tutmuştu.. Taaki adamın ne yaptığını anlayana değin..
Adam elinde ki ince halhalı kızın ayak bileğine takarken geri çekilmişti.
Siktir.
Bu ses Zacin iç sesiydi..
Manası bulut misali etrafını saran Oswalda bakamıyordu dahi..
Oswald bu defa haklı idi öfkesinde...
Zira Kordelia geleneklerine göre, eşler bağlandıkları zaman kadın halhal, adamsa yüzük takardı.
Anlamı...
Her daim ayaklarının altında el açarımdı.
Bir tek karı koca arasında ki bir olaydı bu..
'Bu halhalı hediye ediyorum. Umarım her adımınızda size eşlik eder.'
Hana anlamını bilmediği için sadece bakarken Oswaldın gözleri adamın parmağında ki yüzükteydi..
Eş yüzüğü idi.
Nasıl cürret ederdi?
Nasıl onun olanı kendisinin olan ederdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...