"Hana.. Echevriam. Doğum günün kutlu olsun ."
Echevriam..
Kıtaları aşıp, denizleri tepen kocaman kâğıtta sadece 6 kelime yazılı idi..
Gözyaşları gözlerine hücum eden genç kız eliyle ağzını kaparken bir bir damlamıştı gözyaşları... Bu.. Lucun veda edişi miydi? Artık ondan nefret mi ediyordu? Bu daha iyi değil miydi? Peki o halde neden Hananın canı yanıyordu? Neden unutulmak bu kadar canini yakıyordu? Nasıl bu kadar bencil olabilirdi?
Luc..
Hah..
Deniz gibi kokan kağıdı göğsüne bastıran genç kız tekrar parmağında ki yarayı ısırıp kanatmıştı. Kanı sürerken yüzüğe gözlerini sıkı sıkı yummuş, oturduğu yerde iki elini önünde kenetleyerek anlını dayamıştı.
'Ne olur.. Ne olur.. Ne olur..'
Ama onu karşılayan şey kocaman bir hiçlikti..
Yoktu..
Yalnızlık.. Bundan nefret ediyordu..
Yine.. Yine yalnızdı..
Kapı açılıp içeri dalan kişiye bakmadan dahi kim olduğunu biliyordu Hana..
Bu cürret sahip tek kişi Oswald idi.
Hana oturduğu yerde gözyaşları içinde ona bakarken adam panikle ona doğru gelip elinde ki mektubu almıştı..
Okuduğu tek satırla birlitke tüyleri diken dike olan adam, en ağır kelimelerle dahi ağlatmayı başaramadığı kadına bakmıştı.
Oswalda saatlerce kavga etse dahi tek yaş dökmeyen genç kız..
Lucasın tek satırı ile darmadağın olup ağlıyordu...
Eğer.. Eğer Lucasa tek bir şans dahi verirse,tek bir hata yaparsa dahi Hanayı nasıl da kaybedecek olduğunun farkına varan Oswald sırtından soğuk bir ter boşaldığını hissetmişti.
Soğuk elleri ile genç kızın gözyaşlarını silmeden önce mektubu paramparça eden adam nefes nefeseydi.
'Hana..'
Genç kız başını kaldırıp, adama bakarken o kadar..
Bir başına duruyordu ki..
O kadar uzak duruyordu ki..
'Hana..'
Genç kızın gözyaşlarını öpen adam usulca hareket ediyordu.
Asla onun için akmayan bu gözyaşlarını, aşkının ateşi ile buhar edip yok etmek istiyordu.
Onun için ağlamayan bu gözlerden nefret ediyordu Oswald.
Ama onun dudakları ile ağlamayası bırakan bu lacivert gözleri bir o kadar da seviyordu..
'O artık asla sana gelmeyecek Hana.. Anla bunu. O kendi ülkesinde ve kendi ailesiyle olacak..'
Hana her zaman kendisini söylediği şeyleri şimdi bir başkasının ağzından duyunca daha çok ağlamaya başlamıştı. Hıçkırıkları ile omuzları sarsılıyordu..
Oswald ise durmaya niyetli değildi.
'Evlenecek. En çok karısını ve çocuklarını sevecek. Seni değil.. Hana.. Seni bir tek ben sevebilirim. Bir tek ben bu kadar değer verebilirim..'
Genç kız duyduğu şeylerle birlikte yumruk yaptığı ellerini gevşetmis, adamın ona sarmasına izin vermişti.
Ah.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...