71-Tek hançer

186 15 8
                                    

Kiraz çiçekleri savrulurken etrafa, düştüler pembe yapraklar cesetlerin üzerilerine. Lanetli bir melodi misali küfür eden Lucas dizlerinin üzerinde Hanayı sararken hırsla Zace dönmüştü.

Lordların etrafa tükürükler saçarak birbirine girmesi Kuzey ve Güney partilerinin vekillerinin yumruk sesleri ortalığı ayağa kaldırırken Lucas dişlerini sıkarak bağırmıştı.

Gök gürlemesine karışan haykırışı ile birlikte herkes sessizliğe gömülürken Lucasa bakıyordular.

'Kesin sesinizi piç kuruları!'

Muhafızlar taşları uzaklaştırırken adam oturduğu yerde, kucağında soğuk bir bedenle bakıyordu herkese.

Kumral saçlarında kadının kanı, gözleri kor alev gibiydi. Lacivert alevler sızıyordu bakışlarından..

Kucağında kadının cesedi ile ayağa kalkan adamn Oswaldın cesedine son kez bakıp ilerlemisti.

Kucağında İmparatoriçenin cesedi ile dolaşan adamın gözyaşları akmıyordu dahi.

Bahçenin içerisinde ilerleyen adama Lordlar dahi bir şey diyemezken adamın geçtiği yerde ki her çiçek boynunu büküyordu kederle.

Adam bahçeye adım atarken iki yaşamda da tanıştıkları yere ayak bastığı an gözyaşları akmaya başlamıştı.

Sevgili meleği..

Ah..

Adam ilerlerken anlını kadının cesedinin kafasına dayamıştı.

Ah cennet kokulu sevdası..

İki yaşamda da koruyamamıştı onu.

İki ömür kendini feda etse de yetmemişti..

Adam kadından daha önce uyanmıştı.

İlk yaşamında kellesini alan Oswaldın yüzüne tükürmüştü. Lakin ikinci kere gözlerini açtığında başladığı noktaya dönmüştü.

Tekrardan genç haline dönmüştü.

Lakin adam beklemişti.

Kendi ülkesinin kaynaklarını arttırken, stratejik ve siyasi olarak güçlenip kadına yaraşır bir adam olmak istemişti.

Adam kadın gibi masum iken yeniden başlamamıştı hikayesine.

İlk gözünü açtığı an bir leydinin yatağında, lordlarin kukla prensi halindeydi yeniden.

Hikayesinin en kirli noktasındaydı adam..

Bu yüzden temizlemek istemişti her şeyi..

Lakin..

Ah aptal sevgilisi..

Yeniden ve yeniden aşık olmuştu celladına.

Adam farketmemisti kadının da yeniden doğduğunu. Hep şüphe etmişti.

Lakin inanmak istememişti..

O kadar acıyı hatırladığına inanmak istememisti.

Ne var ki...

Hayat bizim inanmak istediklerimizden ibaret değildi.

Hayat kılıçtan daha keskin gerçeklerle şekil alan bir tabloydu.

Kadının narin bedeni git gide soğurken usulca mabede gelmişti. Kutsal melek heykelinin önünde ki yüksek sunağa bırakırken bedeni saçlarını okşamıştı.

'Zú vənđa ķïtœ ņevģæk jë fåœl þĕţ høłæš'

(Bir sonra ki yaşamda hiç tanışmamak üzere sevgilim..)

Vadedilmiş CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin