Savaşlar son bulmuyor cepheden gelen zaferlerde zahiyat sayısı dile alınmıyordu. Hana yavaş yavaş tüketirken kendini özlem ile..
Oswaldın yerine koymuş idi her vatandaşını. Sanki Oswald ve kendi çocuğuymuş gibi bu ulus.. Gün geçtikçe bağlanmıştı..
Ama bu kız için daha fazla yıkım demekti.
Zira bir yandan sevdiği adamı özlerken..
Diğer yandan her gün kan ağlayan çocuklarını görüyordu..
Genç kız yavaş yavaş deliriyordu.
"Hana emin misin gitmek istediğine?"
"Geleneklere karşı çıkmayacağım baba.. Ama gitmem gerek biliyorsun.."
Kız babasından yıllar boyu ilk kez bir şey istiyordu.
Uzun beyaz saçları kalçalarına geliyor, on beşinci yaşını bitirmesine bi kaç gün kalmıştı. Artık çocukluktan sıyrılmaya başlayan yüz hatları güzelliğinin annesini geçeceğinin habercisi idi.
Son on yıl kimseye acımamıştı.
Hana savaşa karşı gelse de İmparator babası ve Oswald bu savaşı bitirmek niyetinde değillerdi. Son Kordelia çocuğu gömülene kadar sogumayacak bir nefretle kavruluyordu babasının sinesi.
Biliyordu Hana..
İşte tam da bu yüzden gidip askerlerin durumunu görmek istiyordu..
Yüzünü gösteremezdi ama onlara yardımcı olabilirdi birazda olsa..
Halk bu savaşı istiyordu. Tıpkı imparatorları gibi.
Düşen her askerin ailesi gururla başını dik tutuyor, her yetim gururla gözyaşını siliyordu.
Oysa Hana için bunlar tam bir saçmalık idi.
Ne içindi bunca kan?
Ne içindi bunca ağıt?
Eğer ki bi ülkenin insanı o ülkenin toprağında güvende ve mutlu değil ise ne anlamı vardı ki vatanın?
Eğer ki çocuklar ölüm korkusu ile uyuyorduysa ne anlamı vardı kutsal toprakların?
İnsanların can verdiği hiçbir dava haklı olamazdı.
Bu savaş bir vatanın hürriyeti için olsa anlayabilirdi belki.. Ya da bir diktatörün kirli düşüncelerinden doğan nefretle başlasa..
Ama bu savaşın tek nedeni..
Tek ve mutlak nedeni..
Kibirdi.
Kordelia insanları Devolde insanlarından üstün olduğunu, Devolde soyunun ahlaksız olduğunu beyan ederdi her koşulda.
Ve Devolde insanları antik çağlardan beridir ki var olmanın getirdiği maşuk gurur ile kirli sayardılar Kordelia insanlarını.
İki halkta kibirleri uğruna can verirken kızın sinesi sızlıyordu..
"Gidebilirsin ama muhafızları alacaksın.."
Kız başını sallarken adamın korkusu kızın fiziksel bir yara alması değildi. Kız son on yıldır her kılıç dersini başarıyla vermiş, gerektiği noktada General olabilecek kadar iyi eğitim almıştı.
Adamın endişesi..
Kızın ondan nefret etmesiydi.
Çünkü kızın zihninde bu halk çoktan onundu.
Onun insanları ve sorumluluğuydu.
Kız çoktan bu ulusu kendi çocuğu gibi sevmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomansaHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...