25-Bakmadan olanlar

326 42 2
                                    


(Arkadaşlar bir kaç yorum yaparsanız çok memnun olurum. Teşekkürler.)

'Hana!'

Genç kız yüzünü buruştururken başını kaldırıp adama bakmıştı.

'Ne?'

Tüm kabalığı ile cevap veren genç kız Lucun bakışlarına karşılık gülümsemişti.

Yanakları hafif kızarık öylece dikiliyordu dağınık halde.

Ne de kibardı öyle ama!? Oswald içinden söylenirken sakince bir adım atıp kızın anlına elini koymuştu.

Hızla adamın elinden geriye kaçan kız için bu bir refleksti. Gözlerini bur anda olsa sıkıca yumup o eski darbelerden birini beklemişti.

Luc bunu fark etmişti.. İçi dehşetle kavrulan adam yumruklarını sıkarken nazikçe genç kızın anlına kendisi elini koymuştu. Kız bu dokunuşu memnunca kabul etmişti. Sıcak eller onu bulurken Oswald kedi gibi uslu uslu bekleyen kıza karşılık sadece bakarken içi sızlıyordu.

Sıcak meltem gibi olan benliğinin sadece soğuk rüzgarlarını veriyordu adama, Hana.

Oswaldın elleri titrerken Hanayla göz göze gelmişti.

Hananın dudakları aralanırken bir an sanki içi sızlar gibi olmuştu.

Ama..

Kanmadı.

Maskelere kanamayacak kadar çok yüz görmüştü.

'Ateşin yok.'

Lucun mızıldanması yüzünden kendine gelen Hana başını sallamıştı.

'Bana.. Biraz izin verir misiniz?'

Oswald dışında ki herkes dışarı çıkarken Lucun bakışları kin doluydu adama karşı.

Içeride sessizlik sürerken Oswald, kızın yanına bir sandalye koyup yatağın dibine oturmuştu. Kız sakince onu izliyor, her hareketinden bin analiz çıkarıyordu.

'General Oswald.'

Kıza bakan adam sanki hiç bir şey bilmiyormuş gibiydi.

Ne de güzel salata yatıyordu öyle!

'Açıklamanızı bekliyorum.'

Hatalı olduğu için üste çıkmaya çalışan adam oldukça yüzsüz bir şekilde kollarını birbine bağlamıştı. Siyah gömleği her an bağımsızlığa kavuşacak düğmelerde zor tutuluyordu kaslı göğüste.

'Asıl ben açıklamanı bekliyorum'

'Neye dair?'

'Nişanlım ve başka bir ülkenin Prensiniyatak odasında tek görmek çok iyi bir sebep bence açıklama istemek adına.'

Kız gözlerini kısarken, avuç içlerinde ki yorganı sıkı sıkı kavramıştı.

Öfke dahi olsa..

Adam, ona dair bir şeyler hissetmek istiyordu.

Lâkin yoktu.

Kilit, kitaplarda ki gibi açılınca hiç de duygulara boğmamıştı onu.

Sadece saplantı ve kıskançlık duygusunu harlamıştı.

'Bakın..'

'Resmi konuşma benimle. Ikimizde bundan nefret ettiğini biliyoruz.'

Bu çıkış üzerine daha da gerilen Hana başını yana atmıştı. Beyaz gerdanı ince geceleğin askıları tarafından açık kalırken adam sadece gözlerine bakıyordu.

Vadedilmiş CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin