Leydiler haset ile, Lordlar ise meczup halde bakarken genç kıza orkestra şefi hazır halde bekledi. Merdivenlerden inen ikili yavaş olsa dahi asildi.
Merdivenin dibinde kızı için bekleyen Arthurun sol yanı acıyordu.
Kızı.. Annesine benziyordu.
Elini kıza uzatan adam, Oswalddan sadece küçük bir eli değil..
Sanki nefesini almış gibiydi.
Oswald bu boşluk hissiyle bocalarken zihninde dans pistinin ortasında karşı karşıya durdu ikiside.
Genç kız tek ayağını ardına atıp eğilirken eteğini iki yana doğru çekmişti. Adam ise bir kolunu ardına atıp diğer ekini karnının üzerine koyarken başını eğmişti. Geleneksel bu selam sadece Kraliyet ailesinin kendi arasında verdiği bir selamdı.
Kraliyet ailesi başka kimseye boyun eğmezdi.
Lâkin kız, halka boyun etmeye gönüllüydü.
Orkestra başlarken dans da başlamıştı. Arthur, Savanna gibi ufak tefek olan kızıyla fazla zorlanmadan dans edebilmişti.
Çünkü eskiden..
Karısıyla sabahlara kadar dans ederlerdi eğlenirken.
Alışıktı.
Dakikalar sonra müzik durup tekrar selam duran ikili zar zor nefeslenmişti.
Böylece orkestra aynı şarkıyı bir defa daha çalmaya başlamıştı. Ki herkes dans etmeye o vakit başlayabilmişti.
Aslında basit bir sistemdi.
4 şarki çalınırdı.
4 şarkıyı da balonun sahibi olan kişi açardı.
Prens veya Prenses ilk dansı yapar sonra aynı şarkıyla diğerleri de dans ederdi.
Geleneklerden nefret ediyordu Hana.
Geçmiş hayatını adadığı bu zırvalıklar onu sinir ediyordu artık.
Tahtına oturan Arthur Oswalda bakarken gülmemek için zor duruyordu.
Adam sakın dursa dahi titrettiği dizini fark edebiliyordu. Adam dans etmeyi hatırlıyor muydu ki?
Oswald o ana değin asla aklına gelmeyen dansı o an hatırlarken gerilmişti.
11 yıldır bi kez olsun dans etmemişti..
Hana tahtına oturmaz iken sakince etrafını kuşatan herkese cevap veriyordu. Övgülere teşekkür, sorulara ucu açık cevaplar.
Bunu yıllarca yapmıştı önceki hayatında.
Arthur kızının bu usta halini incelerken yüzüne taktığı maskeyi hissedebiliyordu.
Asalet ve nezaket ardına gizlenen gerçek Hana oradaydı..
Luc usulca kıza doğru adımlarken Arthur gerilmişti. Hayır dedi.. Hayır..
Giz ucuyla Oswalda bakan Arthur, adamın dümdüz bir ifadeyle yere dalmış halde büyük ihtimalle dans adımlarını hatırlamaya çalıştığını fark etmişti.
Hiç değilse rezillik çıkmazdı..
Arthur sessizce izlemeye devam ederken herkesin nasılda Hanaya odaklandığını fark edebiliyordu. Genç Lordlar heyecanlı, yaşlılar şaşkın, Leydiler haset doluydu. Lâkin bir çok Leydinin nasıl da Oswaldı süzdüğü bir gerçekti. Arthur derin bir nefes verirken şarap bardağından bir yudum almıştı.
Bu ikili..
Çok olaylı bir ikili olacaktı.
Luc uzaktan kızı izlerken içinin parcalandığını hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...