2 Gün sonra
Adam boş gözlerini kırmızı halıya dikerken kafasında ki iblisin sesi yüksekti herseyden. 2 gündür mübadele ediyordu adam.. Tek lokma yemeden.. Tek damla su içmeden..
'Hanayı kurban edemezsin..'
Ama..
Dedi küçük çocuk titreyen elleriyle..
Kendi yavrunun canını alacak mısın?
Mecburum dedi adam..
Başka bir taş daha bulması imkansızdı. Zira biliyordu ki yaşlı bunak dahi bir başka taşa sahip değildi.
Adam usulca ayağa kalkarken yüzü bumbuzdu.. Zira gerçekten de kendi elleriyle öldürmesi gerekliydi çocuğunu..
Bir Dòvalde bebeği asla annesinin rahmini bırakmazdı.
Ne zehir ne de ilaçlar sebep olurdu bir düşüğe..
Sadece ve sadece başka bir Dovaldenin manası koparabilirdi bu küçük canlıları hayattan..
Kendi elleriyle..
Adam ellerine bakarken başını kaldırıp geldiği yere bakmıştı. İmparatoriçe bölümü..
Gecenin ayazı pencerenin dışında kalırken adamın dudaklarında bir katilin tebessümü vardı.
Katletmeye gelmişti.
Kendini.
Yavrusunu..
Ve Hananın kalbinde ki her bir iyi duyguyu.
Hanaya asla söyleyemezdi bebeği onu korumak için öldürdüğünü. Yoksa kadın nefret ederdi kendinden..
Tek yapabileceği şey kadının ondan nefret etmesini sağlayabilmekti.
Hananın kendinden nefret edip kendine zarar vermesinden ise Oswalda düşman olup onu öldürmek için çabalamasını yeğlerdi adam.
Bu yüzden usulca geçti kapılardan..
Cehennemin yedi kapısı vardı.
Adam adım adım geçmişti her birinden.
Her savaşta ve her nefesinde..
Lakin şimdi son kapı vardı karşısında.
Her şey sessizdi adamın zihninde.. Boğuk..
Saniyeler saatler gibiydi..
Oysa her şey bir anda olmuştu..
Kadın sıcak yatağında uyurken, yatak odasının kapısı aniden parçalanarak açılmıştı.. Sıçrayarak uyanan genç kadın karşısında gördüğü adamla birlikte panikle baş ucunda tuttuğu hançeri eline almıştı.. Lakin manasını kullanamayan kadın göğüs kafesinde bir yanma hissetmisti..
Sonra..
Sonrası saniyeler dahi değildi.
Anlar içinde olmuştu..
------
Hanadan.
Elimde titreyen hançer ile ona bakarken bu eski Oswaldın ta kendisi idi.
Biliyordum.. Buraya beni öldürmek için gelmişti.
Bu yüzden elimde ki hançeri daha da hırsla kavrayan hızla inip kalkiyordi göğsüm. Kalbimin atış sesleri birer çığlık misali yıkarken zihnimi, hayatım boyunca bu an için beklemiş gibi titriyordu her zerrem.
Varlık amacına ulaşan her ruh gibi adrenalin dolu bir ulumayla kıvranıyordu benliğim.
Lakin..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...