1 ay sonra
Luc avucunda ki çiçekten tacı kıza uzatırken yarışı paramparça çiçekler çirkin duruyordu.
'Olmadı..'
Gülen kız nazik parmakları ile yaptığı tacı adamın başına yerleştirirken mırıldanmıştı.
'Sanırım bazı eller taç için yaratılmamış..'
Lucun yüzünden bir karartı geçerken, Hana bir kez daha tahta geçmenin adamı ne denli vardığını hatırlamıştı. Usulca gülümseyen genç kız nazıkçe adamın yüzüne yaklaşırken elinin tersiyle gamzesini üstünü okşamıştı.. Luc nefesini tutarken kızın dolgun dudakları ile kutsanan kelimeler nahoştu..
'Lâkin bazı başlar tam olarak da taç için doğmuştur. Tıpkı cesur yürekleri gibi..'
Yanakları kızaran adam hızla kızın kollarından tutup hafifçe yaklaşmıştı. Heyecanla atan kalbinin yankısı duyuluyordu..
'Çok güzelsin!'
İltifat etmek isteyen lakin bu konuda beceriksiz olan adam dediği şeyle birlikte daha da utanırken hızla ayağa kalkıp kaçmıştı.. Hana dona kalırken kahkahasını durduramamıştı..
Tanrım! Bu şapşalı özlemişti!
Sarsakça ayağa kalkan genç kız koştururken bağırdı. Lâkin Lucas kendi kalp atışından ziyade pek bir şey duyamıyordu.. Utanç dört yanını sarmıştı.
'Beni bekle!'
------
Arthur elinde ki anı taşına bakarken nazikçe bir kez daha sordu.
'Lütfen bana yanlış taşı yollamadık der mısın?'
'Bunu dersem mutlu olacak mısın?'
Matthewin sorusuyla daha fazla dayanamayarak bağıran adam panik doluydu.. Çünkü Oswaldı tanıyordu...
O deliyi iyi tanıyordu.
Bu hareketi bir provokasyon olarak algılayacak olduğu kesindi...
'Ah! Lanet olasıca baksa taş değilde onu mu yolladınız! Ha! Ahh!'
Matthew homurdanarak otururken aslında o da bilemiyordu ne yapacağını..
'Ikiside maviydi..'
Ortamda sessizlik oluşurken Matthew mırıldanarak sorusunu sormuştu..
'Oswald.. Annesine mi çekmişti babasına mı?'
Arthur sandalyesine otururken başını masaya dayamıştı. Isyan eden sesi ise bir Kraldan çok çocuğu andırıyordu..
'Babasına..'
'Oh.. Aslında babası o kadarda kötü değildi-'
'Savannayla yan yana oturduğum için bacağımı kırmıştı.'
Matthew susarken ortamda ki sessizlik trajik duruyordu..
'Hiç değilse ileri görüşlü imiş.. Sonuçta Savannayla evlenen sensin.'
İstemeden gülen Arthur ayağa kalkan Matthewe baktı..
'Gidip Lucas için ekstra güvenlik ayarla.'
Matthew gülerken kapının ağzında mırıldandı.
'Oswalddan bu kadar korkmana şaşırdım.'
Arthur kaşlarını çatarken derin bir nefesle konuştu. Sesinin pusu bile ciddiyetini belli ediyordu.
'Korktuğum Oswald değil.. Oğlunun kılına zarar gelirse delirecek olan kız kardeşim..'
Matthew küçük kızı hatırlayarak irkilerken başını sallayarak çıktı. Evet.. evet.. O küçük piskopatı unutmak zor işti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
Roman d'amourHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...