18-Takas

383 31 2
                                    

15. Yaş günü..

Çabuk akardı zaman.

Can yakardı.

Hana yansımasına bakarken yutkunamadı bile..

Hayatın güzelliğine kendini kaptıran, bir ölüyle yeniden konuşabilmenin cazibesiyle gün geçtikçe peltekleşen intikam isteği ona huzursuzluk veriyordu.

Avuç içlerinde ki özel işlemelere bakarken babası ona eşlik etmeyecekti bu gün.

Zira..

----
Bir hafta önce

Kara kurtların karargahına gitmek için hazırlanan genç kız üstünde ki elbisenin hafif kumaşı çok hoşuna gitmişti.

Oswald bölüme girerken hizmetlilerin bakışlarını hissedebiliyordu.

Kendini..

Güzel prensesin kulesine giren canavar gibi hissediyordu.

Sorun şuydu ki..

Prens rolünü de kimseye vermeye niyetli değildi.

Dev omuzları her zaman ki gibi gergin, dudakları ifadesizdi.

Gözleri ise lacivert bir kristal misali parlarken anlatıyordu herkese..

Düşmüş bir meleğin ilk günahından düşen tohum olduğunu belli ediyordu..

Kapıyı tıklayıp yavaş bir şekilde iceri girerken normalde bir hizmetçiyi görevlendirmesi gerekirdi ki gidip haber versin,izin alsın..

Ama böyle ani bir baskın yapmayı daha doğru buluyordu.

Böylece gizleyecek bir şeyi varsa gizlemeye vakti olamazdı.

Evet..

Adamın zihni takıntılı ve kompleksti.

Hana sıkkın bir şekilde kapıda ki adama bakarken dişlerini sıkmıştı. Günü on numara başlamışken şu an 0 olmuştu.

Oswald genç kızın yerde ki bakışlarının yavaş bir şekilde kendisine dönüşünü izledi. Mehtabı izleyen şair gibiydi..

Kızın berrak beyaz teni ve melek kanında ki cenneti taşıyan güzelliği her defasında onu dumura uğratıyordu.

Bu gün saçlarını daha özenli yapmıştı. Beyaz bukleler tek ve gevşek bir örgüde, üstünde ki siyah elbise bir köylünün giyeceği rahatlıktaydı. Dizlerinde bitiyor, beline değin oturuyordu.. Beyaz gerdanı açıktayken siyah elbisesinin açıkta bıraktığı bu ten acı vericiydi.

'Merhaba.'

Kızın bezgin sesi barizdi. Babası aniden Oswald ne isterse onu yapmaya başlamıştı konu Hana olunca. Oswaldın da ilk isteği, Hananın bölümüne sınırsız geçiş hakkıydı.

'Hana..'

Adamın dudaklarından ilahi misali dökülen adına karşılık ifadesizdi kız.

Pes etmişti.

Adama ne kadar, ikinci adımı söyleyemezsin desede adam inatla söylüyordu.

Ve bu Hanaya yegane şeyi hatırlatıyordu.

Oswald bir şeyi isterse yapar veya alırdı.

Bundan nefret ediyordu kız.

'Neden böylesin?'

Adamın kaba sorusuna karşılık kaşları havada cevap vermişti Hana.

'Özel bir toplantım var.'

Vadedilmiş CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin