Akşam yemeğinden sonra usulca her zaman ki gibi bahçede dolaşan çift herkesin gıpta etmesine sebep oluyordu.
Sue hariç.. Suenin bakışları adeta Oswaldın karnını deşmek ister gibiydi..
Sue Oswaldı sevmezdi. Bunu biliyordu Hana.. Ama son bir kaç aydır bu bakışların dozajı artmıştı. Bir şeyler vardı.. Anlamaya çalışıyordu lakin tek çare kalmıştı.. Sormak.
Oswald usulca kadını çay bahçesinin güzel işlemeli sandalyesine oturtmuştu.
Çayı dolduran hizmetliler hızla tekrar yerlerine giderlerken Hanaya da her zaman ki gibi işlemesi için kanaviçesini getirmiştiler.
Zac de bir kaç evrakla yanlarına gelmiş ve Oswaldla acil evrakları tartışmaya başlamıştı. Hana resmi olarak doğum için görevlerinden feragat etmişti bir kaç aylığına.
Oswald evraklara bakarken Zacin gözü Hananın karnında idi.
Artık küçük bir tümsek vardı orda..
Hana elinde ki kanaviçeyi kenara çekerken Zace bakmıştı gülerek.
Zac utanarak başını çevirirken Oswaldın homurtusu netti.
'Karıma bakmayı kes.'
Hana ise Oswaldı umursamaz iken Zace dönmüştü.
'Dokunmak ister misin karnıma?'
Kadının hevesli sesi çok şirindi..
Yaptıgı güzel bir resmî herkese göstermeye çalışan çocuk gibiydi. Herkese karnını gösteriyor ve neşeyle bebeğini sergiliyordu.
Mathew dahi bir kaç kez gelip kadının gururla bebeğini göstermesine karşılık ağlamıştı.
Arthur bu günleri görebilseydi...
'Evet!'
Zac mutlulukla kabul ederken Oswald hızla reddetmişti.
'Hayır!'
Zac Oswaldı dinlememezlikten gelirken Hana, Zacin elini alıp karnına koymuştu.
Oswaldın çenesi gerilirken içtiği çay fincanını hızla bırakmıştı masaya.
Zac ise heyecanla Hanaya bakıyordu.
'Oynadı!'
Hana gülerken adamın hevesini kırmak istememişti ama oynayan şey bebek değildi. Acıkan karnıydı.
'Ne!?'
Oswald bir kez dahi bebeğin oynadığını hissedememiş iken şimdi ilk hisseden bu şerefsiz miydi!?
Oswald hızla Zaci geri iterken çimlere diz çöküp yüzünü dayamıştı kadının karnına.
Bahçede derin bir sessizlik olurken Hana kıpkırmızı kesilmişti. Gülmesini durdurmak için zor duruyordu. Oswald ise hevesle bir hareket bekliyordu.
En sonunda Hana kahkaha atmaya başlarken Oswald bebekle konuşuyordu.
'Hadi ama.. Ben babanım.. Oynasana benle..'
Zac Oswaldın titan gücü ile yere düştüğü için usulca üstünü silkeleyerek ayağa kalkmıştı. Üstünü temizlerken söylediği kelimelerin fısıltı olduğuna emin olan adam farkında değildi.
Hananın yüzünde ki gülümsemenin nasıl da soldugunu..
'Git diğeriyle oyna..'
Fısıltı ile söylediği kelimeleri duyan Hananın kulaklarından derin bir uğultu geçmişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vadedilmiş Cennet
RomanceHayatı birdaha yaşama şansınız olsaydı, yeniden kayan yıldızdan diler miydiniz aynı dileği? 'Sen Cehennemsin benim için.. Lâkin...' Kadının kelimelerinde ki pas adamın sol yanına saplanırken usulca zehirliyordu ruhunu. Hananın uzun elbisesinin etekl...