Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho'nun sevdiği bir şey varsa o da kontrolün kendi elinde olmasıdır. Altında onun kıvranmasını sağlaman, senden gelmesini beklemediği bir şeydi. Ondan kurtulamayacağın zaman hafif bir homurtu çıkardı, kalçalarını acı verici bir şekilde yavaş ama tatlı noktanıza çarpacak kadar derin bir şekilde kavradı.
Başını zevkle geriye atıyorsun, kalçalarının her kıvrılışında inlemelerini geride bırakmıyorsun.
"N-noona, siktir, hareket et, hareket etmene ihtiyacım var," Minho, altında, belini sıkıca kavrayıp seni yukarı aşağı hareket ettirmek için sıkıca kavrıyor sense girişimlerine direniyorsun.
"O neydi bebeğim? Ne istiyorsun?" Ona tatlı bir şekilde gülümsüyorsun, tırnaklarınla göğsünü ve karnına doğru tırmalayarak, kalçalarını öncekinden daha yavaş hareket ettirirken, onu daha da çılgına çevirmek için duvarlarını birkaç kez sıkıyorsun. "Mmm, iyi çocuk, çok iyisin bebeğim"
"Lütfen! Lütfen, sadece, siktir, hareket et," Neredeyse gıcırdayan dişlerinin arasından çığlık atıyor, tırnakları yanlarında acı veren hilal şekilleri kazıyor.
Elinden kurtulduğunda onu ne kadar zorladığın düşüncesiyle dudaklarını yalıyorsun. Yine de bundan şikayet etmiyorsun.
Çocuğa daha fazla işkence etmek istediğinden, kıçını biraz kaldırıyorsun, sadece onun ucu senin içinde kalacak kadar, sonra keskin bir hareketle kalçanı çırparak kendini üzerine indirirsin. Minho, seninle buluşmak için kalçalarını büktü, ondan çıkan inlemeler, ondan daha önce duyduğu gibi hiçbir anlam içermeyen türdendi.
İkiniz de şimdi hareket ediyorsunuz, elleri belini destek için asla terk etmiyor. Yaklaşan doruk noktasını işaret ederek, hamlelerini atlatmaya başlaması uzun sürmedi.
Artık dayanamıyordu. Geriye kalan tüm gücüyle seni ters çevirdi, böylece ayakların omuzlarında olacak ve elinden geldiğince derine gitmesine izin verecek şekilde sırt üstü yatmış olacaksın. Zevkinden yoksun bırakılan Minho'nun, yüzleşmen gereken en acımasız Minho olduğunu bilerek çarşaflara sıkıca tutunuyorsun.
"Bunu beğendin mi?" Onun hamleleri acımasızdır, seni yıldızları görmene ve inlemelerle noktalanmış anlaşılmaz mırıldanmalar dışında kelimeler oluşturamamana neden olur. "Benimle tekrar alay edersen ancak böyle bir şey elde edersin," diye homurdandı Minho, her kelimede kalçalarını seninkine sert bir şekilde vurarak eşlik etti.
Seni becerme şekliyle, yükseklerine oldukça hızlı ulaşıyorsun, duvarların onun etrafında sıkıca sıkışıyor, tırnakların kollarında çizikler bırakıyor. Çok geçmeden o da seni takip ediyor, karnına ve göğsüne ateş etmek(boşalmak) için çekiliyor.
Yoğun zirvende konuşamaz haldeyken, tavana bakıyorsun, sana bakıp kıkırdayan Minho'ya göz kırparak. Üstünüze çöktü ve başını göğsünüze dayadı ama sizi ezecek kadar ağırlığını vermiyor, menilerin yapışkanlığını umursamıyordu.
"Sanırım seninle alay etmeyi seviyorum" Elini onun saçına götürürken kıkırdadın. Sırıtarak ve başını sallayarak iki eliyle de başının yanlarını sıkıştırdı.
