6.Bölüm

1.5K 73 34
                                    

Hızlı adımlarla yanlarına ilerlediğimde Aleyna gülmeye devam ederken Poyraz kaşladı çatılı bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne oluyor Poyraz?"

Poyraz cevap veremeden Aleyna atlamıştı.

"Sohbet ediyorduk Poyraz ve ben Ayşeciğim. Ne oldu bir şey mi oldu?"

"Sohbet falan etmiyorduk Aleyna uydurma!"

Sinirlerim git gide bozuluyordu.

"Aleyna ben Poyraz'a sordum sana değil."

"Ayşe, Aleyna dün gece kumsalda bizi görmüş kendi çapında beni sorguluyordu. Sen yanlış anladın yani üzgünüm."

'Ayşe biz ne yapıyoruz?'
'Kıskandım iç ses.'
'Olabilir biz bu çocuğu dün reddettik. Şimdi sorgulamaya hakkımız yok.'
'Doğru söylüyorsun...'

"Asıl ben üzgünüm Poyraz. Özür dilerim sana hesap sorma hakkım yok benim."

Onun ne diyeceğini beklemeden uzaklaştım oradan. Nasıl başa çıkacaktım duygularımla?

...

4 Gün Sonra...

Birkaç gündür sürekli Poyraz'dan kaçıyordum. Oyun kazanınca bana sarılmasına izin vermiyordum. O kazanınca benchten ayrılmıyordum bile. Avantaja veya bayrağa o çıkıyorsa ben çıkmıyordum Aleyna'yı gönderiyordum. Ben çıkacaksan Steven ile çıkmak istiyordum. Ben kaçıyordum o da kovalamıyordu zaten. Sadece bakışlarından acı çektiğini anlıyordum. Tahminime göre aynı bakış bende de vardı.

Dokunulmazlık oyunu gelip çatmıştı. Geçen haftadan sonra birini daha kaybetmek istemiyordum. Emin'in gidişi beni çok yıpratmıştı. Her şeyimi vererek çıkacaktım bu oyuna. Öleceğimi bilsem yine oynayacaktım. (Bu cümleyi Ayşe kendi söylemişti yarışmada, bazı Ayşe oyundan kaçıyor diyenlere ithafen.)

...

Ünlüler Adası...
Yazardan...

Batuhan kırdığı hindistan cevizini İsmail ve kendisine bölüştürdü. İkisi yine çalıların arasında dedikodu yapıyordu.

"İsmail abi nasıl olacak bu iş?"

"Hangi iş?"

"Ayşe işi. Kızla aynı adada bile değiliz. İşin kötü yanı Poyraz çok avantajlı bu konuda."

İsmail elini çenesine götürdü.

"Ama Batuhan sen de fark ettin mi bilmiyorum. Emin elendiğinden beri bir uzaklar."

Batuhan sinsice sırıttı.

"Evet farkındayım. Şimdi Ayşe'nin gözüne girmenin tam zamanı."

...
Oyun alanında Acun Bey gelsin diye bekliyorduk. O sırada Batuhan geldi yanımıza.

"Ayşe selam biraz konuşalım mı?

Kaşlarımı çattım. Göz ucuyla Poyraz'a baktığımda Batuhan'a öldürücü bakışlar attığını gördüm.

"Konuşalım Batuhan, seni dinliyorum."

"Yalnız konuşsak."

Kafamla onaylayıp birkaç adım uzaklaştık. Poyraz'ın bakışlarını hissediyordum üstümüzde.

"Seni dinliyorum Batuhan."

Gülümseyip konuştu.

"Avantajda atışı sen yapsana. Seninle birlikte koşup birlikte atış yapmak beni çok heyecanlandırıyor. Sen çok güçlü bir yarışmacısın."

Yalandan gülümsedim.

"Teşekkür ederim ama takım olarak neye karar verirsek o olur."

Kafasını tamam dercesine salladı.

"Ayşe bir de ben üzgünüm Emin için. İyi anlaşıyordunuz galiba."

Emin'in ismini duyunca yine gözlerim dolmuştu. Cevap vermedim o tekrar konuştu.

"Yanlış anlamazsan Poyraz'ın Emin'in elenmesinde bir parmağı mı var? Aranız bayağı açık gibi."

Batuhan resmen bizi izliyordu. Kaşlarımı çatıp başımı sağa sola salladım.

"Hayır Batuhan, yok öyle bir şey aramız gayet iyi. Üstelik seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum."

Yüzü düşmüştü.

"Benimle konuşmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim."

Kafamı sallayıp arkadaşlarımın yanına döndüm. Poyraz yüzüme bakmadan burukça gülümseyip konuştu.

"Bana hedeflerim var dedin. Aramıza koskoca bir duvar ördün. Batuhan olunca hedef de unutuldu mu Ayşe, böyle mi bu işler?"

Yanlış anlamıştı.

"Poyraz sadece konuştuk saçmalama. Avantajda benimle koşup atış yapmak istiyormuş onu söyledi. Bir şey yok yani ortada."

"Dediğin gibi olsun."

...

Oyun 9-9 olmuştu yine. Bundan önce çıktığım bütün oyunları almıştım. Avantaja da ben çıkmamış Aleyna'yı göndermiştim ve kaybetmiştik. Kaptanımız Dora olduğu için bayrakta kimlerin yarışacağını oylamamızı söyledi. Sonuç olarak atışı ben yapacaktım benimle birlikte en hızlımız Steven yarışacaktı.

Parkura çıkmadan önce Poyraz gelmişti yanıma.

"Ayşe çok istediğini biliyorum ama lütfen dikkatli ol."

Kafamı sallamakla yetindim ona.

Parkurun başına geldiğimde gözüm ciddi anlamda kararmıştı. Önde gelmem çok önemliydi. Atışı İsmail yapacaktı ve bugün hiç kaçırmamıştı.

"Bayrak mücadelesi için hazır!"

Düdüğün sesiyle başladım parkura bütün gücümle koşuyordum. Son engele girdim denge engeliydi ve bayağı yüksekti.

Gözümü kararttım ve koşmaya başladım üstünde. Anlık başımın dönmesiyle o yükseklikten aşağı düştüm. Sesler uğuldamaya başladı. Gözlerim kararıyordu. Gözlerim kapandığında son duyduğum ses Poyraz'ın sesiydi.

"AYŞE!!!"

...

Yazmaya başlayalı çok olmaması rağmen 1000 olmuşuz. Çok teşekkür ederim.

Twitter hesaplarınızı buraya bırakırsanız takipleşiriz TT öncesi.

Sizi çok seviyorum ve öpüyorum kocaman.

Değmesin Ellerimiz ~AYRAZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin