40.Bölüm

426 33 23
                                    

"Yiğit hatırlamadın mı beni? Ece ben!"

Demek o meşhur Ece sensin. Topuklularınla eceline geldin kızım. Poyraz ile arasına girip kaşlarımı hayır der gibi kaldırdım.

"Hatırlamadı canım."

Beni eliyle yavaşça aralarından ittirirken şokla Sergen ve Berkay'a dönüp sadece onların duyabileceği bir şekilde konuştum.

"Yolarım. Hem de çok fena."

Tam söylediğimi gerçekleştirecekken Berkay tuttu beni.

"Ayşe sakin ol dur bir derdi neymiş öğrenelim. Bacım hayırdır sen niye geldin?"

Dudaklarını büzüp cevap verdi.

"Tatile gelmiştim uğramak istedim. Belki Yiğit bize tekrar bir şans verir diye. Sen Berkay olmalısın. Ece ben, memnun oldum."

Berkay'a elini uzatmıştı. Elini ben tutup konuştum.

"O da Berkay, bak şu da Sergen, ben de Ayşe inanır mısın hiç memnun olmadım."

Gözlerini devirip ağzının içinden konuştu.

"İnan bana tatlım memnun olup olmaman hiç umrumda değil."

Tekrar arkamda duran Sergen ve Berkay'a döndüm.

"Yolarım. Hem de çok fena."

Sonunda Poyraz sessizliğini bozmuş benim elimi tutup Ece'ye hitaben konuşmuştu.

"Ece ben nişanlıyım ve bu konuları çoktan aştığımızı düşünüyorum."

Suratına yapmacık olduğu aşırı belli olan bir üzüntü yerleştirdi.

"Ama Yiğit..."

Tam Poyraz cevap verecekken hepimiz bize doğru hızla gelen İdil'i fark ettik. Onlar da gelmişti. İdil Ece'ye bakarak konuştu.

"Bu kızıl şeytanın ne işi var burada?"

Berkay ve Sergen İdil'in bu söylediğine kahkahayı patlatırken Poyraz uyarıcı bir tonlar konuştu.

"İdil lütfen."

İdil sinirle konuştu.

"Ne lütfeni abi? Bu kız hangi yüzle gelmiş buraya?"

Asiye teyze ve Oğuz amca geçerken sadece iyi akşamlar diyip girmişlerdi içeri. Sergen ve Berkay'ın ise bir çekirdeği eksikti adeta. Ece İdil sanki yokmuş gibi davranıp Poyrazla konuşmaya devam etti.

"Yiğit kalbini çok kırdım biliyorum ama konuşalım."

İstemsizce Poyraz'ın elini daha sıkı tuttuğumu hissettim. İdil derin bir nefes alıp Poyraz'a fırsat vermeden konuştu.

"Abim seninle hiçbir şey konuşmayacak kızıl şeytan."

Eliyle bizi gösterip devam etti.

"Bak abim sevdiği kızla nişanlandı. Haftaya da düğünleri var bundan sonra senin abimle yapacağın tek konuşma tebrik konuşması olur, olmak zorunda. Çünkü daha fazlasına ne ben müsaade ederim ne abim ne de ablam. Anladın mı?"

Ece sonunda İdil'i görünce ona cevap verdi.

"Ablam mı İdil biz aylarca birlikte olduk abinle bana bir kere ablam demedin neden?"

İdil sinirle güldü.

"Bir de soruyor musun? İnsanlar yaptıkları şeylerin farkında olurlar yani en azından normal insanlar. Senin anlaman için kayda mı ihtiyaç var? Abimi defalarca aldattın yetmezmiş gibi iftira attın. Abim senin yüzünden karakola düştü karakola. Annemlerle kavga etti yine senin yüzünden. Geldin kapımıza dayandın anneme bunak dedin be! Erkek arkadaşım senin bana attığın iftiralar yüzünden terk etti beni. Hâlâ utanmadan soruyorsun. Bence daha fazla burada durup kendini düşürme."

Duyduklarım şok olmama sebep olurken Poyraz İdil'e göre daha sakince konuştu.

"İdil haklı Ece bence gitmelisin."

"Bir konuşsayd-"

Sinirle ben kestim sözünü bu sefer.

"Kızım senin Türkçe'n yok mu git diyorlar sana. Yüzsüz müsün? Defol git artık!"

Sinirle topuklarını yere vura vura gitti. İdil derin bir nefes alırken Sergen şaşkınlıkla konuştu.

"Neler olmuş öyle? İdil senin içinden de ne çıktı öyle ya?"

İdil ellerini ne yapayım der gibi kaldırıp gülümsedi. Poyraz etkilenmiş gibi duruyordu. Ona dönüp kollarımı boynuna sardım.

Berkay eliyle içeriyi gösterip konuştu.

"Biz içeri geçelim de siz konuşun isterseniz."

Sonunda sarılmamız bittiğinde Poyraz rahat bie nefes aldı. Sonra ben ellerini tutup konuştum.

"Neden anlatmadın bana?"

Omuz silkti.

"Geçmiş gitmiş olaylar. Canımızı sıkmak istemedim."

Tekrar sarıldım yüzüm omzuna gömülü olduğu için boğuk çıkan sesimle konuştum.

"Bana her şeyi anlatabilirsin. Hem sen Emin Survivor'dan elendiğinde kumsalda bana ne demiştin hatırlıyor musun?

Bilmemkime gücendin hadi gel anlat bana
Değişmemgülüşünü tüm dünya benim olsa da
Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsa
Bir damla su vermem çöllerde kavrulsa da"

...

Hello!

Ufak bir maziye gitttik.

İdil ama yargı makinesi diyebilir miyiz?

Önümüzdeki bölüm bilin bakalım ne var? DÜĞÜNÜMÜZ!!!

Bu arada tam 40 bölüm olduk. Bu bölüme kadar beni hiç yalnız bırakmayan canımın canları hepinizi çok seviyorum! Nice 40'lara!

İyi ama çok iyi geceler!

Değmesin Ellerimiz ~AYRAZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin