64.Bölüm

271 17 9
                                    

Bu bölümü jeannjennyy19 'a ithaf ediyorum. Güzel yorumların için teşekkür ederim.

...

"Poyraz yemek istemiyorum patlayacağım!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Poyraz yemek istemiyorum patlayacağım!"

Elindeki lokmayı zorla ağzıma tıktı.

"Yeme de yine geçenki gibi bayıl."

Göz devirdim ve dopdolu ağzımla zorla konuşmaya çalıştım.

"300 kilo oldum!"

Poyraz dolu yanaklarımı sıkıp konuştu.

"Bak güzelim her zaman bayıldığında hastanede olmayabiliriz o yüzden senin beslenmene çok dikkat etmen lazım. Hem kendin için hem de bebeğimiz için."

Sonunda lokmamı bitirdiğimde konuştum.

"Hadi gidelim hastaneye. Hem Burak'ı ziyaret etmiş oluruz. Hem de randevumuza gideriz. Belli mi olur belki cinsiyetini öğreniriz."

Tam bir ay geçmişti kazanın üstünden. İdil zor da olsa şokunu atlatmıştı. Burak hâlâ uyanmamıştı. İdil ve Güneş de doğal olarak her günlerini hastanede geçiriyorlardı. Tabii Sergen de artık yalnız bırakmıyordu Güneş'i. Biz de her gün ziyarete gidiyorduk.

Leblebi tam 15 haftalıktı. Geçen hafta cinsiyetini öğrenmek amacıyla gittiğimizde inatçılık yaptığı için öğrenememiştik. Yeni umutlarla gidiyorduk yine doktora.

Hazırlanmak için oturduğum sandalyeden kalkmaya çalıştığımda 15 haftalık normal hamilelere göre daha büyük olan göbeğim yüzünden geri düşmüştüm sandalyeye. Poyraz kahkahalarla gülmeye başladığında tüm sinirimle baktım ona. Sonra öfkeli bir ses tonuyla konuştum.

"Ne gülüyorsun?"

Gülmekten nefes nefese kalmıştı. Nefes alıp konuşmaya çalıştı.

"Aklıma bir fıkra geldi hayatım."

Elime masadaki çatalı alıp ona doğrultunca ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı.

"Bana bak Poyraz! Bir daha benimle dalga geçersen oyarım seni."

Ağzının fermuarını çeker gibi yapıp sonra ellerini bana uzattı destek alayım diye. Önce kısık gözlerle baktım. Sonra tutup yavaşça kalktım.

Sonunda hazırlanıp çıkabilmiştik. Tam arabaya binecekken sokağın başında dikilen kişi dikkatimi  çekmişti. Kim olduğunu anladığımda sıkıntıyla nefes verip Poyraz'a döndüm.

"Anıl gelmiş yine."

Poyraz şaşkınlıkla baktığım yöne baktı. Sonra merakla sordu.

"Konuşacak mısın?"

Derin bir nefes aldım. Sonra sokağın başına doğru yürümeye başladım. Anıl ona doğru geldiğimi anlayınca gerginlikle cebinde olan ellerini çıkardı.

Değmesin Ellerimiz ~AYRAZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin