59.Bölüm

278 14 20
                                    

"Ne?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne?"

Şaka yaptığını düşünerek sakin bir ses tonuyla sordum.

"Şaka değil mi bu?"

Kızaran yüzüyle bakıyordu bana kafasını iki yana salladı.

"İdil sadece 5 ay geçmiş tanışalı. Ben yani anlam veremiyorum. Sen daha 21 yaşındasın. Nasıl düştün böyle bir hataya. Bak evlilikten falan bahsetmiyorum. O çocuğu aldırabilecek misin sen? Bir bebeğin canına kıyabilecek misin? Doğurursan peki? Daha 5 aydır tanıştığın çocuğun ona babalık yapacağından emin misin? Ya anlaşamazsanız babasız mı büyüyecek?"

Elleriyle yüzünü sıvazlayıp titreyen sesiyle konuştu.

"Biz sadece birazcık yakınlaşmak istemiştik. Bu noktaya nasıl geldik gerçekten bilmiyorum. Ben Burak'ı çok seviyorum Ayşe. İyi bir baba olacağından adım kadar eminim."

Aklıma gelen sorularla sözünü kestim.

"Ne zaman, nasıl öğrendin? O biliyor mu?"

Anlatmaya başladı.

"Bir hafta önce falandı."

İdil adetinin bir haftadır gecikmesiyle korkunç bir şüpheye kapılmıştı. Bir iki hafta önce bar çıkışı sarhoş bir şekilde Burak'ın evine gitmişlerdi ve biraz yakınlaşmışlardı. İdil başta hiç ihtimal vermese de eczaneden aldığı testle banyoya girdi. Testi yaptıktan sonraki 3 dakika ölüm gibi geçmişti onun için. Sonunda süre dolduğunda korkuyla aldı testi elimde ve sonuç karşısında resmen dili tutulmuştu. Ne yapacaktı? Nasıl yapacaktı? Korktuğu başına gelmişti.

Hemen ertesi gün doktora gittiğinde ise iki haftalık hamile olduğu kesinleşmişti. Bunu nasıl açıklayacaktı?

Merakla ve endişeyle sordum.

"Burak bilmiyor yani?"

Kafasını hayır der gibi iki yana salladı.

"Ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?"

Çekine çekine konuştu.

"Şimdi."

Gözlerimi olabildiğince açıp kaşlarımı da olabildiğince çatmıştım.

"Ne demek şimdi."

"Aşağıda bizi bekliyor. İkimizi. Tek başıma yapamam Ayşe."

Merdivenden ayak sesleri gelince Poyraz'ın geldiğini anladığımız için sustuk. İdil bana yalvarırcasına bakıyordu. Ne kadar saklayabilecekti ki?

Poyraz endişeyle bakarken hızlı bir şekilde nasıl dışarı çıkabileceğimizi düşündüm.

'Salla bir yalan Ayşe.'
'Poyraz'a yalan söylemek istemiyorum.'
'İdil bize güvendi, anlattı. Güvenini boşa çıkarmayalım.'
'Haklısın.'

Değmesin Ellerimiz ~AYRAZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin