3.Bölüm

1.5K 70 17
                                    

Gözlerimi yavaşça araladığımda daha günün aymadığını anlamıştım. Her yerim tutulmuştu çünkü kumsalda uyuyakalmıştım. Ayak seslerini duyunca arkama döndüm gelenin Poyraz olduğunu görünce zaten tutulan vücudum iyice gerildi.

"Hayırdır Poyraz? Uyku mu tutmadı?"

Hemen yanıma oturunca kaşlarımı çatarak baktım ona.

"Yemiyeceğim seni, Ayşe bana niye öyle bakıyorsun?"

Onu umursamadan denizi izlemeye başladım.

"Yarın ki ödül oyununda oynayacaksın değil mi? Yani ateşin başında öylesine söylediğini düşünüyorum."

Bunun cevabını inan ben de bilmiyorum ada öküzü.

"Hayır oynamayı düşünmüyorum."

Tabii ki sana öyle diyemem.

"Ne demek oynamayacağım?"

"Basbayağı oynamayacağım. Sancakay Hanım göstersin performansını."

Sıkıntıyla nefes verdi.

"Ayşe gösterebileceği bir performansı var mı sence onun?"

Omuz silktim.

"Neyse sabah etraflıca düşünür verirsin kararını. Şimdi geç barakaya soğuk burası."

Tekrar omuz silktim ve uzandım kumlara.

"Hayır burda kalacağım."

Poyraz da benim yanıma uzandığında şok içinde bakıyordum ona.

"Rahatmış burası ben de burda kalayım o zaman."

...

Yazardan

Emin güneşin gözünün içine girmesiyle uyandı. Dün gece yaşanan tartışmadan sonra Ayşe'nin yanında olması gerektiğini düşünüyordu ama yapmamıştı Ayşe'nin ona kırıldığını biliyordu. O yüzden kenardan bir çiçek koparıp kadınlar barakasına ilerledi. Ama Ayşe yoktu. Aleyna uyanıktı.

"Aleyna, Ayşe nerede?"

"Ne bileyim ben?"

"Tamam ne çemkiriyorsun kızım? Hadi gel kumsala, ormana falan bakalım."

Emin ve Aleyna kumsala geldiklerinde şaşkınlıktan kal gelmişti bu ikiliye.

Poyraz, Ayşe'yi göğsüne yatırmış sarıp sarmalamıştı. Mışıl mışıl uyuyorlardı.

"Benim gördüğümü sen de görüyor musun Emin?"

"Görüyorum bayağı iyi olmuş bunlar sevdim."

Aleyna kaşlarını çatıp Emin'e döndü.

"Yok artık Emin. Hiç yakışmıyorlar."

Aleyna başlarda Emin'e yakın davranıyordu ama Poyraz'ın SMS gücü Aleyna'nın rotasını değiştirmişti. Şimdi onları böyle görünce gerilmişti tabii ki.

"Ayşe! Ne yapıyorsunuz burada?"

Bağırıp Ayşe ve Poyraz'ı uyandırmayı başarmıştı.

...

Ayşe'den

Aleyna'nın sesiyle gözlerimi araladığımda bir bedenin beni sardığını fark etmiştim. Hemen uzaklaştığımda uykulu bir çift göz gördüm. Poyraz ve ben birlikte kumsalda uyumuştuk?

Tepemizde dikilen Aleyna'ya avel avel bakmaya başladık, hemen arkasından Emin de geldi.

Emin imalı imalı sırıtıyordu. Aleyna'nın da yüzünden sinirli olduğunu görüyordum. Sessizliği ben bozmuştum.

"Ne bakıyorsunuz öyle?"

Emin sırıtışını büyütüp konuştu.

"Onu sen söyleyeceksin kankacığım."

Aleyna konuştu bu sefer.

"Siz hayırdır?"

Sinirle ayaklandım.

"Size ne ya? Dün kavga ederken hiçbir şeyime karışmıyordunuz 'en yakın arkadaşlarım' olarak şimdi mi bana karışmaya karar verdiniz?"

Emin ve Aleyna hiçbir şey diyemezken Poyraz'a döndüm.

"Sen de benden uzak dur hiçbirinizle muhatap olmak istemiyorum. Hepiniz film çekmeye gelmişsiniz Batuhan'a Öykü'ye falan oyuncu diyoruz ama asıl oyuncular bizim takımda bilmiyorlar."

Cevap vermelerini beklemeden barakaya ilerledim karşıdan gelen Sancakay'ı görünce ona omuz atıp geçtim.

Dünkü kavgamızda Sancakay'ın arkasında Reşat durmuştu ama benim arkamda sadece onların cephesinde olan Poyraz vardı. Ne Emin ne Steven ne İlayda ne de Aleyna durmuştu arkamda. Ben hakaret işitirken ağızlarını açıp tek kelime etmemişlerdi.

Poyraz arkamda durmuştu evet ama onu da samimi bulmuyordum ona da güvenmiyordum. Dengesizdi bir kere adada farklı oyunda farklı sabah farklı akşam farklıydı.

Ben gerçekten yalnızdım...

...

Oyundan dönmüştük dediğim gibi midem kötü diyerek oynamamıştım. Karşı takımın da canına minnet olduğu için itiraz etmemişlerdi.

Genelde 10-7 veya 10-8 biten oyun bugün 10-4 bitmişti. Sancakay, Aleyna ve İlayda hiç sayı alamamıştı. Poyraz iki kere kazanmış bir kere kaybetmişti. Sergen ve Steven birer sayı almışlardı. Reşat ve Dora da hiç sayı alamamıştı.

Reşat sinirle barakaya bir tekme geçirdiğinde hepimiz o tarafa döndük.

"Ayşe sen burayı çocuk parkı mı sanıyorsun?"

Evet başlıyorduk yine.

"Reşat başlama yine yeter!"

Ve Reşat'ın klonu Sancakay lafa girdi. Aman sen eksik kalma.

"Öyle bir oyuna çıkayım bir oyuna çıkmayayım diyebileceğin bir yer değil burası!"

Sinirle güldüm.

"Allah Allah dün ateşin başında bana boş ego diyordunuz daha iyi hissetmediniz mi ben olmayınca?"

Emin -hayret- konuya girmişti.

"Abi kıza dün demediğinizi bırakmadınız. Bugün bunu yapmaya hakkı vardı."

Bu sefer de Steven konuşmuştu. Akıllarının başlarına gelmesi için kalbimin kırılması lazımmış. Güzel.

"Aynen öyle abi. Hiçbir şey deme hakkınız yok şimdi."

Poyraz'ın kaçamak bir bakışını fark etmiştim. Sanki kırgın kırgın bakıyordu bana. Sabah söylediklerim canını yakmıştı anlaşılan. Bu düşünce kalbime bıçak saplantısı gibi bir acı vermişti. O beni savunmuşken ben ona da kızmıştım sinirle. Gönlünü alsam iyi olacaktı.

Kendi pirincimi pişirirken ateşin başında ısınan Poyraz'a döndüm.

"Gece herkes yattıktan sonra kumsalda buluşalım mı?"

Başıyla onayladı beni.

...

Kumsalda Poyraz'ı beklerken halam ölmesine rağmen bu savaştan vazgeçmemem ama şimdi yavaş yavaş aşık olmaya başlamamın ne kadar içler acısı olduğunu düşündüm.

Aşık olmaya başlaman mı?

Evet sevgili iç sesim aşık olmaya başlamam.

Biz Poyraz'a aşık mıyız Ayşe?

Evet iç sesim maalesef...

Poyrazcığım gelmeden bitirdim bölümü kusura bakmayın artık.

Bölümleri çok uzun tutup sizi sıkmayayım dedim. Kısa ama sık bölüm iyi bence.

Kitabımın yeni karakteri Ayşe'nin iç sesiyle bu bölüm tanıştınız. Bu ağır romantik Survivor kitabımda arada gülerseniz bu iç ses sayesinde olacaktır.

Bu akşam bizimkiler hiç yenilmez ve bol bol moment verir inşallah!

Öptüm kocaman!

Değmesin Ellerimiz ~AYRAZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin