"Poyraz?"
Gözlerinin ışığı sönmüştü. Eskisi gibi güzel bakmıyordu. Rengi solmuş gibiydi. Suratına hiç gitmeyecek bir mutsuzluk yerleşmiş gibiydi. Sakallarını da kesmişti. Kirli sakallı birine dönmüştü. Aslında Survivor'dan çıktığımız için kilo alması lazımdı ama o iyice zayıflamıştı.
"Ayşe..."
Sesi titremişti. Özlemle bakıyordu bana. Ben de ona. Gözlerimi sıkıca kapattığımda birer damla yaş süzüldü. Dayanamadım ve boynuna sıkıca sarıldım. O da ellerini belime sardı. Saçlarımı kokladığını sesinden anlayabiliyordum. Onun da kokusu hiç değişmemişti. İçime çektikçe gözlerim doluyordu. Garip bir histi.
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu fark ettiğimde hızla geri çekildim. Boğazımı temizleyip gözlerimi sildim. Elimle içeriyi gösterdim.
"Geçsene içeri, kapıda kaldın."
O da kendini toparlayıp içeri doğru yavaşça ilerledi.
'Neden geldi ki şimdi. Biz onu unutmaya çalışırken.'
'İç ses hiçbir şey azalmamış ki zaten. Biz onu asla unutamayız.'Sergen ve Berkay benim kadar şaşırmadığında ne döndüğünü anlamam uzun sürmemişti.
Tekli koltuğun birine oturduğunda uzun uzun baktı bana ve sonunda sessizliği bozdu.
"Saçların...Saçların yakışmış."
Saçlarımı çok azıcık kısaltmıştım. Ben bile zor fark ederken o nasıl anlamıştı?
"Teşekkür ederim..."
...
Akşam boyu sadece Berkay ve Sergen bir şeyler anlatırken Poyraz ve ben kaçamak bakışlardan başka hiçbir şey yapamıyorduk. Artık üçü de ayaklandığında kapıya doğru ilerledik. Onları yolcu ettim. Kapıyı kapatır kapatmaz yere çöküp ağlamaya başladım. Ne yapsam da unutamamıştım.
Saatlerce orada ağladıktan sonra yavaşça ayağa kalktım saat çok geç olmuştu yarın ki randevu için uyanamayacaktım. Hemen gidip alarmımı kurup kendimi yatağa bıraktım.
...
"Yani Ayşe Hanım değerler aynı değişen bir şey yok daha önce Düzce'de gittiğiniz doktorla da konuştum ama değişen bir şey yok. Galiba tedavi pek mümkün değil. Son uyguladığımız işlem de pek fayda etmemiş."
Gözlerimi kapatıp uzun süre bekledikten sonra açtım.
"Hiç mi ihtimal yok sıfır mı yani?"
Doktor Hanım başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladığında oturduğum sandalyeden güç alıp yavaşça ayağa kalktım. Doktora iyi günler dileyip çıktım. Hayallerim her sene olduğu gibi yine yeniden yıkılmıştı. Umut çok güzel bir şeydi aslında ama yaşadıklarım bana umut etmemeyi öğretiyordu. Yavaş yavaş umutlanmamayı öğreniyordum.
Yazardan...
Poyraz Ayşe'nin hastaneden çıktığını görünce ona görünmeden hızla içeri girdi. Danışmaya doğru ilerledi.
"Merhaba bana bir iyilik yapar mısınız? Ayşe Yüksel hangi doktordan randevu almış bugün. O doktoru görmem lazım."
"Dilek Günal 8.kat. Ama randevuları dolu bugün görmeniz mümkün değil."
"Çok teşekkürler."
Dolu olduğunu bildiği halde asansöre ilerledi Poyraz ama içinde çok büyük bir korku vardı. Hep bir şeylerden şüphelenmişti. Ama bunun sağlık ile ilgili olması en son isteyeceği şeydi.
Asansör yavaş yavaş çıkarken her katta Poyraz'ın kalbi biraz daha hızlı atıyordu. Sonunda geldiğinde inip o katın danışmasına koştu.
"İyi günler Dilek Günal'a geldim sadece 5 dakika görebilir miyim randevum yok da."
"Üzgünüm beyefendi bugün görmeniz mümkün değil."
"Bakın hanımefendi benim acilen Dilek Hanım'ı görmem lazım."
Poyraz danışmadaki asistanla inatlaşmaya devam ederken Poyraz'ın dikkatini yanına gelen beyaz önlüklü kadın çekmişti. Yaka kartındaki ismi görünce kadının danışmayla konuşmasına izin vermeden söze girdi.
"Dilek Hanım merhaba. Benim acilen sizinle hastanız Ayşe Yüksel hakkında konuşmam lazım."
"Anlamadım beyefendi?"
"Bakın Poyraz ben Survivor'dan Ayşe'nin erkek arkadaşıyım ve size eğer her ne sebepten geliyorsa beni o sebep yüzünden terk etti. Lütfen 5 dakikanızı ayırır mısınız bana. Lütfen..."
Dilek Hanım başını olumsuz anlamda sallarken eliyle odasını gösterdi. Poyraz minnettar bakışlarla baktı ona.
"Geçin oturun Poyraz Bey."
"Çok teşekkür ederim Dilek Hanım gerçekten bu iyiliğinizi unutmayacağım."
Poyraz boğazını temizleyip korkarak girdi konuya.
"Ayşe'nin nesi var? Ciddi bir şey yok değil mi?"
Dilek Hanım sertçe yutkunup konuya girdi.
"Şimdi Poyraz Bey aslına bakarsanız bunu size anlatmam çok doğru değil. Hatta hiç değil. Ama madem aranızda aşk var. Bunu bilmek hakkınız."
...
Ayşe sormayı unuttuğu bir soruyu hatırladığında hastaneye dönmüştü. Dilek Hanım'ın kapısına geldiğinde tıklattı ve gel sesini duyunca kapıyı açtı. Poyraz'ı koltukta görmesiyle olduğu yere çakılmıştı. Poyraz ona çok üzgün bakışlarla bakıyordu. Öğrenmiş gibi bakıyordu...
...
Hello!
Bugün attığım 3. bölüm kıymetimi bilin. Poyraz artık gerçekleri öğrendi mi dersiniz?
Öpüyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değmesin Ellerimiz ~AYRAZ~
Teen Fiction"Sevgi her şeyi çözer Ayşe." "Her şeyine güvendiğim için Poyraz diyorum."