20.BÖLÜM: "ÇOCUK BAKICILARI"

40.5K 2K 1.5K
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızı parlatırsak çok sevinirim.

Kırmızı kalplerinizi bu satır doldurabilirsiniz.

Satır arası yorumlar çok hoşuma gidiyor, birtanelerim <3

Keyifli okumalar

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20.BÖLÜM: "ÇOCUK BAKICILARI"

Bir bebeğe birde etrafa baktım. Kimin bu bebek, hiçbir fikrim yok. Çok tatlı bir bebekti. Yerde daha fazla durmasına tahammülüm yoktu, yavaşça kucağıma aldım. Küçücük olduğu için tutmakta zorlandım. Karşıdan gelen Uraz, kaşlarını çattı. Hızlıca adımlar ile yanıma geldi.

"Bu ne?" Gözlerimi devirdim. Neye benziyor?

"Bebek." Bu seferde Uraz, gözlerini devirdi. Kucağımda huysuzlanmaya başlamıştı. Gözlerini dahil açamıyordu.

"Nereden çıktı?" Uraz'a imalı bir bakış attım.

"Onu mu soruyorum ben, nereden buldun diyorum."

"Kendi tarafıma geldiğimde, ağlama sesini duydum. Sesin olduğu tarafa gittim. Sürpriz ile karşılaştım." Dedim, gülümseyerek bebeğe baktım. Uraz ise hiçte memnun gibi durmuyordu.

"Karakola bırakalım. Bizimle gidecek hali, yok." Uraz'a üzgün bir bakış attım. 

"Küçücük bebeğe, karakolda nasıl baksınlar. Eve götürsek, yarın falan götürürüz." Uraz, önce bebeğe sonrada bana baktı.

"Yarın götüreceğiz!" Başımı onaylar bir şekilde salladım. Uraz, benim olduğum tarafın kapısını açtı. Kucağımda zorlukla bindim arabaya. Arabanın önünden geçerken, Uraz'ın ağzının içinde bir şeyler homurdandığını duydum, umursamadım. Kendi olduğu tarafın kapısını açıp, bindi.

"Cinsi ne?" Gözlerimi devirdim. Bebeğe insan gibi davranmaya ne zaman başlayacak?

"Senin cinsinden." Dedim, ve bebeğe gülümseyerek baktım. Yanakları şişkindi, küçücük ağzını kapatıp açıyordu.

Uzun bir araba yolculuğunun ardından, Uraz'ın evine gelmiştik. Uraz bizi beklemeden, içeriye girdi. Bende onun ardından girdim. Tuğçe, beni ve kucağımdaki bebeği görünce önce bana sonrada Uraz'a baktı.

"Ne ara, yaptınız?" Yanıma gelip, bebeğe baktı.

"Hiçte size benzemiyor." Dedi, yanlış anlaşılmayı düzeltmem gerekiyor.

"Hastanede, arabanın yanına bırakılmış." Tuğçe, sinirli bir bakış attı. Buna bir anlam veremedim.

"Hangi insafsız yapmış bunu!" Uraz, kanepeye oturmuş sağ ayağını sol dizine koymuştu. Telefonu ile ilgileniyordu.

ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin