22.BÖLÜM: "TEK CÜMLE, BÜYÜK YIKIM"

40.3K 1.8K 943
                                    


Bölüme başlamadan, küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Keyifli okumalar, canımın içleri <3

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

22.BÖLÜM: "TEK CÜMLE, BÜYÜK YIKIM"

Mutluluk.

Ulaşılması zor, ama bir o kadarda güzel şey. Mutluluğun basamakları vardır, ilk basamaktan son basamağa varıncaya kadar, belki bıkacağız ama sona yaklaşınca bu kadar uğraştığımıza değer bir şey olduğunu göreceğiz.

Gecenin bir yarısı parklarda, öylesine salıncakta sallandım. Uraz, beni zorla arabaya bindirip eve getirdi. Yürümekte artık zorlanıyordum, galiba sarhoşluğun verdiği bir etkiydi. 

"Yıldızların altında," Uraz belime elini koydu.

"Susacak mısın, yoksa ben mi susturayım?"Kapanmak üzere olan gözlerimi, Uraz'a çevirdim.

"Ne diyorsun, ne?" Yüzümü buruşturdum, Uraz anahtarını cebinden çıkarıp kapıyı açtı. Etraf karanlıktı, Uraz bir anda ışıkları açtı. Gözlerim karanlıkta uzun bir süre kaldığı için, bu ışıktan rahatsız olmuştum. Merdivenlerden çıkarmaya başladı. Midem şu anda, aşırı derecede bulanıyordu. Odamın bulunduğu kapının önüne geldiğimizde, kapıyı açtı.

"Geldik yine." Ardımızdan kapıyı kapatıp, beni yatağa götürdü.

"Nereye gitmemizi, isterdin?" Dudağımın yanı kıvrıldı, Uraz'ın yüzüne yaklaştım. 

"Sen nereye gitmemizi istersen." Uraz, yutkundu. Beni yatağa oturttu. Ellerimi iki yana koyup, gözlerimi açtım.

"Üzerindekiler ile rahat edebilecek misin?" Önce büyük bir kahkaha attım.

"Edemiyorum desem, ne yapacaksın?" Uraz, gözlerini devirdi.

"Sarhoş halin, hiç çekilmiyor." Bir kez daha sesli bir şekilde kahkaha attım. Ama daha ne olduğunu anlayamadan Uraz dibime kadar gelip, işaret parmağını kaldırdı.

"Sessiz olmayı, bilmiyor musun sen?" Dilimi damağıma çarptırıp, cıkladım. Ellerimi yataktan ayırıp, Uraz'ın tiki olduğu yere dokundum.

"Çek şu elini." Bende onun gibi yüzüne yaklaştım.

"Ben elimi çekmeden, sen kendini çek. Nasıl fikir?" Uraz, geriye çekildi. Kravatını gevşetip çıkardı.

"Kalk, üzerini değiştir." Geriye doğru, yattım. 

"O kadar istiyorsan, sen değiştir. Ben uyuyacağım." Yan tarafa doğru dönüp, gözlerimi kapattım. Uykuya dalmadan önce, duyduğum tek kelime şuydu.

ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin