33.BÖLÜM: "MUTLU OLUNAN GÜNLER"

39.9K 1.7K 867
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

33.BÖLÜM: "MUTLU OLUNAN GÜNLER"

Mutluluk, ne demek şu anda net olarak anladım. Benim ihtiyacım olan tek şey, Uraz. O olmadığı zaman kendimi bir boşlukta hissettim. Güneşin ışıkları nedeniyle gözlerimi açmakta zorlandım. 

Sağ kolumu oynatabiliyordum fakat sol kolumu oynatamadım. Gözlerimi hızlıca açtım, Uraz üzerime uzanmıştı. Kemiklerim kırılmazsa iyidir. Altta kalan elimi yavaşça kendime doğru çektim. 

Uraz'ın üstü çırılçıplaktı, dün gece olanlar aklıma gelince yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Bu anı bozmamak için Uraz'a doğru  yavaşça döndüm. Uraz huzursuzca mırıldandı. Belimdeki elini sıklaştırdı, beni kendine çekti. Başını göğsümün üzerine koydu. 

"Uraz," Başını yukarıya kaldırdı, yüzlerimizin arasında yok denilecek bir mesafe vardı. Uyku mahmurluğu ile o da gözlerini açmakta zorlandı. "Günaydın." Dedim, Uraz gözlerini tamamıyla açtığında kendini bana birazcık daha bastırdı. 

"Uyandığımda ilk gördüğüm yüz," Dedi ve dudaklarını burnumun ucuna değdirdi. "Bu burun," Dedi ve dudaklarını yanaklarıma götürdü. "Bu yanaklar," Her öptüğü nokta alev alıyordu. Sıcak dudaklarını en sonunda dudaklarımın üzerine bekletti, öpmedi sadece bekledi. 

"Bu dudaklar," Dedi ve dudaklarıma masum bir öpücük bıraktı, hemen geri çekildi. Gülümsedim. 

"Kalkmamız lazım." Dudağının yanı kıvrıldı, yüzüme yaklaştı. 

"Lazım değil," Boynuma gelen saçlarımı geriye çekti. Üzerimde sadece sütyen vardı. Uraz dudaklarımı tekrardan öpeceği sırada telefonu çaldı, Uraz ağzının içerisinde sıkı bir küfür etti.

"Telefonun çalıyor." Dedim nefes nefese, Uraz geri çekildi komodinin üzerine bıraktığı telefonu alıp sinirlice açtı. 

O telefon ile konuşurken bende hızlıca yataktan kalktım, dün gece Uraz'ın attığı tişörtümü aldım ve hızlıca giyindim. 

"Buldum, benim evdeyiz." Galiba babam ile konuşuyordu. Uraz ayağa kalktı, kaslarını ikinci kez bu kadar net görebildim. Üzerime doğru yürümeye başladı. 

"Baban, seninle konuşacakmış." Telefonu bana uzattı, konuşmaya başlayacakken Uraz belimden tuttu ve kendisine çekti.

"Alo kızım?" Uraz'ın göğsüne ellerimi koydum. 

"Alo, baba." Diyebildim sadece, Aykut babam konuşurken Uraz aniden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Konuşmama izin vermiyordu, elimle dur işareti yaptım fakat öpmeye devam etti.

ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin