Bir tutam, ego! Üç tutam, yakışıklılık! Azıcık akıllı, bayağı çapkın! Hiç olmayan terbiye, ve karşınızda Uraz Kandemir!
Hayatı sadece bir gecede değişen, Bade Esenler.
Bu hikaye zalim Şehrin, zalim Tozlarına gelsin.
Başlangıç tarihi : 18.02.2020
Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.
Bu bölüm için cidden çok emek verdim, vote sayıları yükse gelmezse bir diğer bölüm geç gelecektir :/
Bade'nin bindallısı medyada.
Bölümü hızlıca yazdım yanlışlar varsa affola, kontrol edemedim.
Keyifli okumalar.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
49.BÖLÜM: "KINA GECESİ"
O gündensonra içimde hep bir sıkıntı kol gezdi. Belkide hiçbir şey olmayacaktı, yada olacak. İkinci ihtimal daha ağır basıyor. Akşama doğru Uraz beni eve bıraktı. Yarın tekrar oraya gidip kına için hazırlık yapacaktık. Bir mekan tutulup, kına elbisesi alacağız. Ama ondan önce babama söylemem gerekecek.
Bunları düşüne düşüne uyuyakaldım. Sabahın ilk ışıkları ile de yatağımdan kalktım ve banyoya gittim. Güzel bir duş alıp, çıktım. Gardırobumdan günlük kıyafetlerimi çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. Bunlar bence bugünlük beni idare eder. Altıma siyah kot bir şort, üstüne de bordo renginde crop giydim. Ayakkabı olarakta siyah bir spor ayakkabı giyerek, saçlarımı kuruladım.
Düzleştirici ile şekil verdikten sonra bir tutamını aldım küçük bir örgü yaptım. Şeffaf renginde lastik tokaylatutturduktan sonra parfümü aldım ve el bileğime, boynuma en sonunda da enseme sıktım. Bu parfümün kokusunu beğeniyorum. Sanki kendi kokumuz gibi oluyor.
Siyah el çantamın içerisine telefonumu, anahtarımı ve cüzdanımı koydum. Camı açıp perdesini çektikten sonra odama son kez baktım. Sanırım yapmam gereken bir şey kalmamıştı. Kapıyı kapattıktan sonra hızlı adımlarla aşağıya indim. Babam kahvaltısını çoktan yapmış, ilaç içiyordu.
"Günaydın baba." Dedim, neşeli bir ses tonu ile.
Suyunun son yudumunu içtikten sonra bana baktı. Çantamı sandalyeye astım ve yanına gittim. Yanağına bir öpücük bırakıp geri çekildim. Babam bu hareketime sanırım şaşırmıştı. Yüzünde ki mimikler bunu gösterdi.
"Günaydın güzel kızım."
"Ne ilacı içiyordun?" Dediğimde, hemen cevap verdi.
"Başım ağrıyordu, ağrı kesici aldım." Başımı onaylar anlamda salladım.
Masaya geçerek güzel bir kahvaltı yaptım. Babamda baş ucumda oturup, hem gazetesini okudu hemde çayını içti.
"Baba ben sana bir şey diyeceğim." Dedim, babam gazeteyi katladı ve bana baktı.
"Söyle kızım. Bir sıkıntı mı oldu?" Dediğinde, hemen başımı hayır anlamında salladım.
