Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.
Kırmızı kalplerinizi bu satıra alalım.
Keyifli okumalar.
***
41.BÖLÜM: "YALNIZLIĞIN EZGİSİ"
Karanlık bir mezar düşünün.
İçinde güzel bir beden yatan, bir mezar. Karanlık, sessiz, kimsesiz. Etrafıma baktım. Gözlerim kararmıştı, beynim sanki işlevini kaybetmiş gibiydi. Bir kez onun ölecek olmasının korkusunu yaşamak istemiyordum.
Onlar öldü demişlerdi. O ölmez, o beni bırakıp gitmez.
Emre'nin yakasını sertçe çekiştirdim. Canım fazlasıyla yanıyordu, kül olmuştum ben. Kendimi bir hiç gibi hissediyorum. Olmamıştı böyle bir şey.
"Bana geleceğim dedi. Yalan söylüyorsunuz! Geleceğim dedi." Dedim, gözümden akan yaşlar sebebiyle önümü bulanık görüyordum. Emre bakışlarını yere çevirdi.
Ben rüyadayım. Birazdan bu kabus bitecek.
Emre'nin yakasında ki ellerimi çektim ve gözlerimi kapattım. Rüyadan uyanmayı bekledim. Ne olur uyanayım? Ne olur bitsin bu kabus. Yumruklarımı sıktım, neden uyanmıyordum?
"Tamam uzatmayın artık. Kız bayılacak birazdan." Cemre'nin sesini duyduğumda gözlerimi açtım. Tuğçe ve Emre katıla katıla gülüyorlardı. Göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim ve onlara baktım.
"Neden gülüyorsunuz!" Dedim, sesim fazlaca sinirli çıkmıştı. Kapının girişinde bir karaltı gördüğümde bakışlarımı o tarafa çevirdim.
Saçları hafif dağılmıştı, gözleri her zamanki gibi canlı bakıyordu.
Ona hiçbir şey olmamıştı.
"Şaka yaptık kızım sana." Dedi, Tuğçe. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Konuşmaya mecalim kalmamıştı. Kalbimde ki ağrı yine geçmemişti.
"Ben yapmayalım dedim size!" Cemre'nin sesini duyduğumda, ben Uraz'a bakıyordum.
"Ama yüzünün halini görmen lazımdı." Tuğçe kahkaha atmaya devam ederken, bir anda bütün vücudumu sinir kaplamıştı.
"YA SİZ NE YAPIYORSUNUZ!" Dedim, ellerimi açarak. Şu anda aşırı derece de sinirliydim. Emre ve Tuğçe gülmesini durdurup şaşkınca bana baktılar.
"BENİM BURADA CANIMDAN CAN GİTTİ! SİZ BUNUNLA DALGA GEÇEBİLİYOR MUSUNUZ? EMRE HADİ SEN, CEMRE YE BÖYLE BİR ŞEY OLSA NE YAPARDIN!" Dedim, sesim fazlaca yüksek çıkmıştı.
Boğazım yırtılana kadar bağırdım.
"YAZIKLAR OLSUN HEPİNİZE," Dedim, parmağımla Uraz'ı gösterdim ve lafıma devam ettim. "...en çokta sana." Dedim, böyle bir şeyi biliyordu. Belkide o planlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDI
RomanceBir tutam, ego! Üç tutam, yakışıklılık! Azıcık akıllı, bayağı çapkın! Hiç olmayan terbiye, ve karşınızda Uraz Kandemir! Hayatı sadece bir gecede değişen, Bade Esenler. Bu hikaye zalim Şehrin, zalim Tozlarına gelsin. Başlangıç tarihi : 18.02.2020