24.BÖLÜM: "ARAF'TA KALAN ZİHİNLER"

36K 1.8K 894
                                    

Bölüme başlamadan, küçük yıldızı parlatmayı unutmayalım.

Bir daha ki bölümün hızlı gelmesi için, yıldıza dokunmanız gerekiyor.

Satır aralarını boş bırakmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Birde başlama saatinizi.

Keyifli okumalar.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24.BÖLÜM: "ARAF'TA KALAN ZİHİNLER"

Gerçek olduğunu iddia eden babamın dediği şey ile bir kaç saniye suratına baktım. 

"Burada zorla tutulduğunuza dair, ihbar var." Uraz'a baktığımda, Aykut beye öldürücü bakışlar atıyordu.

Aykut bey ise, bana şefkat dolu bakıyordu.

"Bade hanım." Memurun sesi ile, kendimi silkeledim. 

"Burada zorla tutulmuyorum." Cevabım ile Uraz'ın keyfi yerine geldi. Elimi ağzıma götürerek esnedim.

"Aldınız cevabınızı, şimdi ben gerekli yerlere bildirmeden evimden çıkın." Aykut bey, Uraz'a baktı.

"Kızımın gözünü korkutmuş, anlamadınız mı memur bey!" Uraz'ın derin bir nefes aldığını duydum. Aykut bey, kağıdı bana uzattı.

"DNA testi için aramanı bekliyorum, kızım." Kartı aldım. Aykut, Uraz'a tehditkar bir bakış atıp, memurlar ile beraber bahçeden çıktılar.

Bende içeriye girdim. Kafam kazan gibiydi. Uraz, kapıyı sertçe kapattıktan sonra bir sağa sonrada sola gidip durmaya başladı.

"Sen almaya gelmiş, bok alırsın." Kanepeye oturup, sırtımı arkaya yasladım. Ben ne hissediyorum bilemiyorum. 

"DNA, testi yaptıracağım." Dedim Uraz'a bakarak, o ise sağa sola gitmeyi bırakıp tam karşımda durdu.

"Ne dedin sen?" Sırtımda ufak bir sızı vardı. Ona rağmen, konuşmaya devam ettim. 

"Gerçek olup olmadığını öğrenmek için, bu yola başvurmamız gerekiyor. İtiraz etmen çok saçma." Dedim, Uraz söylediklerim karşısında öylece durdu.

Adem elması yukarıya çıktı. 

"Sen çok mu safsın, yoksa saf ayağına falan mı yatıyorsun?" Kaşlarımı çattım. "Hemen neden her şeyi gerçek sanıyorsun?" Ayağa kalktım, karşısına geçtim.

"Ben doğru söylüyor demiyorum. Beni anlamayan sensin, Uraz. Doğruyu anlamak için, o testi yaptırmam gerekiyor." Tek nefeste söyledim. Sırtım git gide dahada acıyordu.

"Burnunun en dikine git, hiçbir şey demiyorum. Ne yapıyorsan, yap!" Çene kası seğirmeye başlamıştı. Arkasını dönüp, sinirlice gitti. Kapıyı sertçe açtı, aynı hızda kapattı. Olduğum yerde sıçradım.

ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin