Bir tutam, ego! Üç tutam, yakışıklılık! Azıcık akıllı, bayağı çapkın! Hiç olmayan terbiye, ve karşınızda Uraz Kandemir!
Hayatı sadece bir gecede değişen, Bade Esenler.
Bu hikaye zalim Şehrin, zalim Tozlarına gelsin.
Başlangıç tarihi : 18.02.2020
Bölüme başlamadan minik yıldızımızı parlatalım mı, ne dersiniz? :)
Kırmızı kalplerinizi bu satıra bırakabilirsiniz.
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
60.BÖLÜM: "YALANCI ÇOBAN"
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgâr.
O gece yağan yağmur taneleri pencereye çarptı ve o kulak tırmalayan ses ile gökyüzü hızını artırdı.
Bardaktan boşalırcasına dökülen göz yaşlarının hesabını kim verebilirdi ki? Kimse.
Hayallerin peşinden gitmeliyiz. Sonucu her ne olursa olsun, hâyalimizigerçekleştirmeliyiz. Bunun içinde çabalamamız gerekir. Benim hâyalim, mutlu olmaktı. Gerçekleşti, arada ufak tefek pürüzler olsa da gerçekleşti. Soğuk bir rüzgârın esmesi ile pencere büyük bir gürültüyle kapandı. O ses ile irkildim ve babama baktım.
Söylediği o cümleler bana bir tokat misali çarptı, o tokat ile kendime gelemedim.
"Baba ne demek evleneceğim?" Dediğimde, Uraz daha gülmesini durduramamıştı.
"Yalnız mı kalayım kızım ben? Sen bu herifle gideceksin." Herif deyip, Uraz'ı işaret etti. Uraz'a döndüm o ise gülmesini durdurmuş babama tip tip bakıyordu.
"Baba kararlarına hep saygı duyarım ama ben böyle bir şey istemiyorum. Annemin yerine bir başkasını koymak istemiyorum." Dedim, babamın cevap vermesini beklemeden odadan çıktım.
Uraz arkamdan geliyor muydu? Bilmiyorum ama hızlı adımlarla evden çıktım. Benim kararım da önemli, onun kızıyım. Zaten kararımı da söyledim. Dışarı çıktığım da derin bir nefes aldım ve görüş alanıma sadece Ufuk girdi. Beni gördüğün de hemen yanıma geldi.
"Bade bacım iyi misin?" Başımı onaylar anlamda salladım.
"İyiyim, babamın kararını duydun mu?" Ufuk anlamamış gibi yüzüme bakarken ona olayı kısaca anlattım. Uraz da evden çıkmıştı, bize saniyelik bir bakış attıktan sonra arabasına ilerledi.
"Yok be bacım. Aykut abimin yaşlılık azgınlığı çıkmış." Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Bu yaşlarda hormonlar halaya kalkıyor." Bu sefer tutamadım ve kıkırdadım.
"Diyorsun," Dedim soru sorar gibi.
"He valla diyorum." Dediğinde ikimizde kahkaha attık.
Mafya beyimiz arabanın içerisinde bize bakarken Ufuk ile vedalaşıp yanına adımladım. Babam ile şu anda kalırsam büyük ihtimal kavga edeceğiz ve birbirimizin kalbini kıracağız. Arabaya bindiğim an Uraz'ın arabayı çalıştırması bir oldu.
