Bir tutam, ego! Üç tutam, yakışıklılık! Azıcık akıllı, bayağı çapkın! Hiç olmayan terbiye, ve karşınızda Uraz Kandemir!
Hayatı sadece bir gecede değişen, Bade Esenler.
Bu hikaye zalim Şehrin, zalim Tozlarına gelsin.
Başlangıç tarihi : 18.02.2020
Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.
Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.
Keyifli okumalar.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
38.BÖLÜM: "GERİLİM DURAĞI"
Dakikalar sonra Emre, Cemre ve ben arkaya. Uraz'da öne oturmuştu.
"Azıcık kaysana! Sıkıştım burada. Kıçında büyük, kapladın koca yeri!" Cemre'nin sesi ile cevap vermeden yana kaydım.
"Aferin adam ol." Gözlerimi devirmedenduramadım.
"O gözlerini devirme bak. Kayar beynine, bir daha gelmez." İnadına bir kez daha devirdim.
"Kas vücut bu kızla bir ömür geçmez ben sana diyeyim." Cemre'nin cümlesi ile yine sinirlendim. Ama bir şey demek istemedim. Eve kadar sessiz bir şekilde ilerledik. Eve geldiğimizde ise Cemre resmen üzerimden geçerek kapıyı açtı. Emre'ye baktım.
"Sanki birazcık anormal bir sevgilin var." Dedim, Emre önce dışarıya sonrada bana baktı.
"Anormal az kalır." Dedi, sessizce güldüm. Kapısını açıp dışarıya çıktı. Onun ardından ben ve Uraz'da çıktık.
"Abi bu kız hayatta giremez bu eve!" Ya daha bir bismillah. Bu nedir?
"Tuğçe çekil kızım. Bak kendimi tutamayacağım." Cemre, resmen kıvranıyordu.
"Ya sen eve bir giriyorsun, çıkmak nasip olmuyor. Odamın kapısı seni görünce kapanıyor."
"Eğer 3 saniye içerisinden kapıdan çekilmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim!" Tuğçe omzunu silkti. Uraz olaya el atmak için aralarına girdi.
"Cemre gir sen. Sizin cırtlak sesinizi çekemem." Tuğçe'yi kenara çektikten sonra Cemre kendisini eve attı. Emre'de kuzu gibi orada duruyordu. Uraz ikimize doğru döndü.
"Geç lan içeriye ne duruyorsun orada?" Emre'ye demişti bunu. Emre'de içeriye geçti.
Tuğçe'deoflayarak içeriye girdi, Emre ile beraber. Uraz ile baş başa kaldık. Aramızda çok bir mesafe yoktu. Konuşmadan bende içeriye girdim. Aykut babama artık haber vermeliydim. Uraz arkamdan gelmişti. Ona döndüm ve konuşmaya başladım.
"Telefonunu alabilir miyim?" Uraz'ın kaşları havaya kalktı. "Babamı arayacağım." Diye açıklamama devam ettim. Uraz ilk başta kabul etmeyecek gibi oldu fakat çıkarıp verdi.
"Numarası kayıtlı." Dedi, ekranı açtığımda şifre istedi. Uraza doğru ekranı çevirdim. Şifreyi yazdı. Ondan uzaklaşarak rehbere girdim.
