55.BÖLÜM: "YENİDEN DOĞUŞ"

19.2K 918 609
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Buraya kırmızı kalplerinizi Bade ve Uraz için bırakabilirsiniz. <3

Bir daha ki bölüm vote sayıları yükselmeden gelmeyecek, uzun bir bölüm yazdım lütfen emeğe saygı.

Keyifli okumalar.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

55.BÖLÜM: "YENİDEN DOĞUŞ"

Bazı özlemler yüreğe zor gelir, kalbe zor gelir, akla mantığa çok gelir. Özlemin çoğu azı olma ki, özlem özlemdir. Her yemeğin bir tadı olduğu gibi özleminde tadı vardır, ikiye ayrılır. Soğuk tadı, sıcak tadı. Soğuk tadı her zaman kötüdür, sıcak tadı iyidir. Her zaman sıcak bizi yakma mı? Yakar. Ama özlemin sıcak yanı yakmaz, iyileştirir. Bir merhem gibi sarar. Soğuk yanı buz gibi üşütür, sevenleri daha da ayırır. Soğuk bir kış gecesi karanlık izbe bir mahallede geçen tek bir insan yoktur, arabalar vardır. İnsanlar daha da uzaklaşır birbirinden. Ama sıcak yaz ayında, ne olur? İnsanlar tıklım tıklım dışarıya çıkar. Gezer, tozar, yemekler yerler. Benim özlemim ne soğuk nede sıcak, anlayamayacağım bir özlem.

Uraz'ın o fısıldayan sesini duyduğum da yutkundum, o ise benim bu hâlimden keyif almış gibi sırıtıyordu.

"Saçmalama, çıkalım hadi şuradan." Dedim, ve kolundan tuttum. Uraz, hiç zorlamadan çekiştirmeme müsaade etti. Dışarıda Ufuk'u gördüğüm de yanına ilerledik.

"Bade bacım ben hastaneye geçiyorum," Deyip, Uraz'a döndü. "Geçmiş olsun abi." Dedi, Uraz hiç istifini bozmadı.

"Eyvallah." Ufuk, gülümsedi ve yanımızdan ayrıldı. Bende bir hışımla Uraz'a döndüm.

"Eve gidelim mi?" Yüzü hemen alaylı bir tavra döndü, dudağının yanı kıvrıldı.

"Yanlış dedin dağ evine diyecektin." Dediğinde, omzuna geçirdim. Uraz yüzünü buruşturdu. Benim bu hafif vurmam ile canı acımazdı, sanırım oraya darbe almış.

"Uraz! Aklın fikrine başlayacağım şimdi. Eve gidelim hem Tuğçe'yi gör hemde..." Lafımı daha bitiremeden Uraz bana usulca yaklaştı.

"Eee? Hemde ne yapalım?" Yutkundum, onunla uzun zaman sonra bu kadar yakın olmak kalbimi heyecanlandırmıştıOnun dediği şeyleri düşündüğüm de daha da heyecanlanıyorum.

"Banyo falan yaparsın, üstünü değiştirirsin." Dedim, Uraz'ın alaylı ifadesi yine kaybolmadı.

"Gidelim bakalım." Bir taksi çevirdik ve Uraz'ın evine gittik.

Uraz'ın özgür olması, sanki kafeste kalan bir kuşun özgür kalması kadar güzel. İkiside özgür olmak için bu denli haklıyken, içeride kalmaları adaletsizlikten başka bir şey olmadı. Ama şimdi güzel günlere ilerleyebileceğiz. Taksiciye parayı ödedikten sonra Uraz ile yan yana gelerek evin önünde durduk.

ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin