Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.
Buraya kırmızı kalplerinizi Bade ve Uraz için bırakabilirsiniz. <3
Keyifli okumalar.
***
58.BÖLÜM: "DOĞRU SANDIĞIN YALANLAR"
Birleşen tek şey ten midir? Kalpte birleşmez mi? Ruhumuz sevişir, tenlerin birleşmesi de böyle olur. Asıl kalplerin birleşmesi aynı yerde attığın da olur. Nasıl mı aynı yerde atar? Ruhumuzun sancısını dindirdikten sonra. Küçük bir bebek beşiğinde ağlar ama annesi onun sancısını anlamaz. Dili var ama konuşamaz. Bu yüzden de sancısının sebebi nedir? Bilinmez. Ruhumun sancısı var, geçen her gün bu sancı artıyor. Sancım kalbimden geliyor. Her şey o sokağa gitmem ile başladı. O sokağa, Rıfat Esenler sayesinde gittim. Ve buldum, Kandemir olan Uraz'ı. İlk gördüğüm de şimdi ki hissettiklerimin çeyreğini bile hissetmedim. O zaman ona hissettiğim tek şey yabancılıktı. Tenine, kokusuna, bakışlarına, konuşmasına sadece ve sadece yabancıydım.
Yabancı duyguların esareti.
Şimdi ise; ormanda bir avcı düşünün bu avcı küçük bir ceylanı avlamak istiyor. Çünkü yiyeceği hiçbir şey yok, buna mecbur. Küçük yavru ceylanı tam avlayacağı esnada onun o mükemmel gözlerinde ki masumluğu görüp öldürmüyor. Özgürlüğüne kavuşturuyor. Kandemir olan Uraz da öyle yaptı. Beni özgürlüğüme kavuşturdu. Bir kuş gibi özgürce uçtum, kafesimin içinde boşu boşuna çırpınmışım.
Sevmeye gücüm yok.
Onu ilk gördüğüm de düşündüğüm şey buydu. Sevmeye gücüm yok, onun ağırlığı altında ezilir kalırım diye düşündüm. Ama öyle olmadı. Sevmeye gücüm varmış, onun yanında, teninde, kokusunu içime çektiğim de sevmeye gücüm oluyormuş. Saç tellerimde gezinen elleri hissettiğim de gözlerimi usulca araladım. Dünden sonra sahilde olan eve geçmiştik ve uyuduk. Uraz parmaklarını saçlarım da gezindiriyordu ve yüzümün her bir zerresini inceliyordu.
"Günaydın" Dedim. Ona kuala gibi sarılmıştım.
Uraz, hemen cevap verdi. "Günaydın." Saçlarıma masum bir öpücük bıraktıktan sonra yataktan kalktı ve banyoya gitti. Bende üstüme tişörtümü geçirdim ve banyodan çıkmasını bekledim. Banyodan çıkmasını beklerken de yatakta öylece yattım. Burada kaç gün kalacağımızı merak etsem de, Uraz'a sorduğum da istediğimiz kadar deyip kestirip atıyordu. O yüzden sormamaya karar verdim. Sıkıldığım zaman derim o da götürür. Uraz banyodan kısa bir süre sonra çıktıktan sonra ben girdim ve güzel bir duş aldım. Odaya tekrar döndüğüm de Uraz ıslak saçları ile uğraşıyordu. Bende gardırobundan kıyafetlerimi çıkardım ve hızlıca üstümü giyindim.
"Akşama döneriz." Dediğinde, ona baktım.
"Sıkıldın mı yoksa balayımızdan hayatım?" Dedim, alayla. Uraz saçlarını serbest bırakıp üstüme doğru yürüdü. Benim alayla söylediğim cümleye karşılık o ciddiydi, her zamanki gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDI
RomanceBir tutam, ego! Üç tutam, yakışıklılık! Azıcık akıllı, bayağı çapkın! Hiç olmayan terbiye, ve karşınızda Uraz Kandemir! Hayatı sadece bir gecede değişen, Bade Esenler. Bu hikaye zalim Şehrin, zalim Tozlarına gelsin. Başlangıç tarihi : 18.02.2020