Onu görüyordum karşımdaydı kaç yıl olmuştu onu görmeyeli kaç yıl uzaktı benden kaç yıl onsuzluğa muhataç kalmıştım. Ama şimdi karşımdaydı kalbim niye onu her gördüğüm gibi hızlı hızlı atmıyordu. Neden heyecanlanmıştım, neden mutlu olmamıştım tam tersi içime sıkıntı düşmüştü...
Bana bakıyordu ona bakıyordum bana bir adım attı bir adım geriye gittim onun benden gittiği gibi bende ondan gidiyordum. Elini uzattı elini ittim bir adım daha attı bir adım daha geri gittim.
"Konuşalım mı"
"Hayır"
"Deniz lütfen"
"İstemiyorum dedim Burak"
"Anlatmama izin ver sadece konuşacaz Deniz"
"İstemiyorum beni bıraktığın gibi git Burak"
"Yapma"
"Git dedim sana kalbini kırmak istemiyorum"
"Gidemem"
"GİT DİYORUM SANA GİT GİT NASIL GİTTİYSEN ÖYLE GİT BEN YOKMUŞUM HİÇ OLMAMIŞIM HİÇ GÖRMEMİŞSİN GİBİ GİT SENİ GÖRMEK SESİNİ DUYMAK DAHİ İSTEMİYORUM"
"ÖZLEDİM"
"ÖZLEEEME ANLIYOR MUSUN ÖZLEME BEN SENİ ARTIK ÖZLEMİYORUM" deyip elime geçen tüm vazoları ona doğru atıyordum içim soğumamıştı ondan nefret ediyordum.
"Yapma Deniz" desede onu dinlemiyor elime ne geçerse fırlatıyordum. Tabi bu polislerin gelmesiyle son bulmuştu.
&&&&&&&&
"Konuşmayacak mıyız"
"Oğlum sen akıllanmadın mı? Hayır ne demek anlamıyor musun sen, benden ayrıldıktan sonrada aq seviyende düşmüş anlaşılan."
"Deniz bak yapma öyle"
"Burak ne dersen de fikrim değişmeyecek, eminimki Canlar sana artık seni önemsemediğimi söylemişlerdir o yüzden fazla zorlama sürekli gözümde küçülüyorsun."
"Deniz küçüktük ayrı yapamazdık sende biliyorsun"
"Burak bunların hepsi bahane sen ve kardeşin bizi önemsemeden çekip gittiniz. Seninle konuşabilirdik ama sen ben hariç hepsiyle iletişim halindeydin bu yüzden bahane üretme ayrıca o kardeşine söyle Candan uzak dursun. Siz bizi yıkıp gittiniz Canın tekrar üzülmesine izin veremem."
"İşte senin tüm sorunun bu biliyor musun sürekli Can Can Can Can aman Can üzülecek Can sıkılacak aslında senin tüm kinin kardeşime Canı bıraktığı için. Aslında sen bana karşı kin beslemiyorsun"
"Haklısın elimde olsa o kardeşini gördüğüm yerde parçalayacam. Sana kin bile beslemiyorum çünkü nefretimi biem hak etmiyorsun bu yüzden kapa çeneni" dediğimde sinirle başını sallayıp ayağa kalkmış yürümeye başlamıştı. İkimizde bir birimize bakmamaya çalışıyorduk, kapının açılmasıyla derin bir nefes verip dışarıya çıktığımda kapının önünde Rüzgar abimi görmüştüm.
"Abi" dediğimde bana dönüp sıkıca sarılmıştı.
"Küçüğüm iyi misin"
"Turp gibiyim sen merak etme"
"Beyfendi başkomiserin odasına gitmeniz gerekiyor." Polis memuru ile başkomiserin odasına gitmiştik mağza sahibi şikayeti para karşılığı geri çekmişti şimdi ise Rüzgar abi ile arabaya biniyorduk.
"Deniz o çocuğun seninle ne ilgisi vardı kimdi o çocuk''
"Eski bir arkadaşım"
"Arkadaşın olduğuna emin misin mağazayı bir birine kalmışsın"
"Tartıştık sadece"
"Deniz bak abicim sinirlenmeye başlıyorum olayı adam akıllı anlat"
"Abi bir şey yok sadece o eski bir tanıdık konuşmak istedi konuşmadım sinirlendirdi o kadar"
"Peki ama bir şeyleri hâlâ saklıyorsun gibi geliyor. Bir daha böyle bir durumla karşılaşmak istemiyorum dikkat et kendine"
"Tamam abi"
"Güzel şimdi Poyrazın yanına gidiyoruz"
"O biliyor mu karakolluk olduğumu"
"Biliyor o gelecekti izin vermedim hadi in bakalım"
Arabadan inip kafeden içeriye girdiğimizde stresten ellerim terlemeye başlamıştı. Poyraz abimle göz göze gelince yanıma gelip direk sarılmıştı. Başını boynuma gömüp öptüğünde Rüzgar abi bizi sinirle ayırmıştı. Hayır yani anlamıyorum abi boynumda ne buluyorlar huylanıyorum zaten.
"Herkes size bakıyor oturun" dediğinde gülüp yerimize oturmuştuk.
"Deniz'im bu kaçıncı karakola düşüş her evden çıktığında bir olay yaşıyorsun biraz dikkat etsen"
"Haklısın ama gerçekten benlik değil sanki bilerek oluyor her şey her dışarıya çıktığımda bi bela beni buluyor"
"Öyle neyse ben hepimize pasta sipariş ettim bide kahve"
"İyi yaptın Berkle Doruk nerede"
"Bilmiyorum Allah bilir hangi beladalar ama aradım birazdan gelirler."
"Yaaa onlat birlikteler mı keşke onlarla olsaydım"
"Ne yani bizden rahatız mısın"
"Tabikide hayır bela demek ben demek eğlence aksiyon falan"
"Deniz abicim acaba sen içeride fazla mı kaldın kafayı mı yedin az önce sana beladan uzak dur dedik"
"Valla abicim alışkın olduğum için bir sıkıntı çıkmadı beni de biraz tanıdıysan aksiyon olmadan rahat edemeyeceğimi bilmelisin"
"Deniz ye abicim pastanı sus sadece ye" dediğinde omuz silkip pastamı yemeğe başladım. İki yanağıma konulan öpücükle birlikte kafamı geriye doğru yatırdım Berk ve Doruk abimdi gelen.
"Hoşgeldiniz ABİLERİMM"
"Hoşbulduk güzelim"
"Hoşbulduk meleğim bu ne neşe"
"Karakola düştü ondan mutludur"
"Poyraaaaz"
"Yine mi Deniz bari bana haber verseydin de birlikte düşseydik mapus damlarına" dediğinde sırıtıp cevap vermiştim.
"Ayıp ettin Dorukcum daha önümüzde uzuuuun bir zaman var illah düşeriz"
"Küçüğüm uzatma istersen benide sinirlendirme"
Peki"
B "Diyorum ki yemekten sonra bi atış mı yapsak"
"Aynen lan hatta dedemin tüfeğini çalalım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçenek
Ficción GeneralGerçek aile. Hayatın kendisi mi oyundu ya da biz insanlar mı oyun oynuyorduk? Sanki bir oyunun içine mahkum edilmiştim ve tek bir seçenek vardı istesemde istemesemde o seçeneği seçmek zorundaydım çünkü başka bir yolu yoktu. Bizler geleceğimiz için p...