"Denizz"
"Civciv"
"Sarı"
"Bal"
"Armut"
"Ayva"
"Yellov"
"Ne oldu Yağız sarı ile ilgili ne varsa söyledin ne istiyorsun?" diye bıkkınlıkla Yağız'a ithafen konuştum.
"Hâlâ bana trip mi atıyorsun?" diye sordu.
"Hayır Yağız sus lütfen."
"Şaka yaptım civciv hem bana bakarak konuş." dediğinde ona dönüp bakmıştım.
"Hadi gül şimdi." dediğinde gözlerimi devirip konuşmaya başladım. "Yağız lütfen benim gibi bi kızla konuşma aaa olmaz çünkü." dediğimde tam konuşacaktı ki engel olup tekrar konuştum. "Bartın ile oturmak istiyorum başkaları benim yüzümden seni yanlış anlamasın." diye konuştum aaa canım millet bizi sevgili sanmasın benim gibi bi kızla bide!
"Saçmalama Deniz benimle oturacaksın basit bi şakaydı!" diye bu sefer daha ciddi bir şekilde konuştu.
"Her şakanın altında bi gerçek vardır Yağız."
"Deniz."
"Yağız lütfen bak cidden başım ağrıyor daha fazla çekemeyecem." deyip başımı masaya koyup gözümü kapatmıştım. Yağız ise bir şey dememiş saçlarımla oynamaya başlamıştı.
Yarı uyur yarı uyanık bı durumdaydım uykuya neredeyse dalmışım ama konuşmaların duyabiliyordum.
Bartın'ın "Of abi ya keşke demeseydin kız cidden üzüldü."demesiyle Yağız hemen konuştu.
Yağız "Nerden bileyim bu kadar takacağını ama haklı dediğim çok yanlıştı ama cidden şaka maksadıyla demiştim yoksa Denizle tanıştığım için çok mutluyum gerçekten iyi biri." diye sesine yansıyan üzüntüyle cevap verdi.
Bartın "Öyle neyse daha fazla konuşmayalım uyanmasın. Ben çıkıyorum sen onun yanında kal."
&&&&&&&&&&&&
"Kuzum uyan hadi." diyen sesle gözlerimi açtığımda karşımda Işık vardı.
"Ne oldu."
"Teneffüs oldu bebeğim hadi elini yüzünü yıkayalım açıl sende olur mu?" dediğinde başımı sallayıp ayağa kalmıştım yürümeye başlamıştık.
"Deniz bak Yağız dediklerinde ciddi değildi bak gerçekten sana değer veriyor."
"Doğru ama yaptığı hoş değildi Işık bende biraz abarttım." dediğinde gülüp sırtımı sıvazlamıştı.
''Hadi bakalım yıka yüzünü bizimkiler bizi kantinde bekliyor." dediğinde hemen yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra lavabodan çıkıp kantine girmiştik.
Bartı'nın neşeli sesiyle "Günaydın" demsiyle bende gülüp 'günaydın' demiştim.
Yağız ise bilerek gözlerimin içine baka baka "Hoşgeldin" demişti hâlâ sinirli olup olmadığımı kontrol ediyordu anladığım kadarıyla.
"Hoşbuldum." deyip sandalyeyi çekerek yanına oturdum.
Yaman'ın "Herkese Arnavut tostu istedim seversin değil mi Deniz?" diye sordu.
"Severim iyi yapmışsın."
Işık "Süper o zaman okuldan sonra bir şeyler mi yapsak o zaman." dediğinde Yaman onaylamış Yağız ise bana bakmıştı Bartın ise 'fark etmez' diye mırıldanmıştı.
"Eve geçecem yorgunum hem Canlarlada konuşmam lazım dışarıya çıkacak havamda değilim."
Yağız "Akşam konuşursun dışarıda da açılırsın hem her zamanki kafeye gideriz favaorin olan pastayla vişne suyunu isteriz iyi gelir." dediğinde 'gerek yok' demiştim. Neden böyle dediğimi bende bilmiyorum sadece sabah olanlar yüzünden kırılmıştım.
Yağızın masadan kalkmasıyla hepimiz ona bakmıştık. "Deniz dışarıda konuşabilir miyiz?" demesiyle ikiletmeyip ayağa kalkıp bahçeye doğru yürümüştüm. Bi an badboylar gibi kolumdan zorla sürükleyip dışarıya çıkaracak zennetmiştim. Ama tüh öyle bir şey olmamıştı...
Bahçenin köşesinde durup ona baktığımda elimi tutup konuştu.
"Deniz bak lütfen gerçekten özür dilerim kast ettiğim şey o değildi yemin ederim bak. Hem ben seninle tanıştığım için gerçekten mutluyum diğerlerine verdiğim gibi sanada çok değer veriyorum karakterin çok güzel öyle konuşmam hataydı unutsak eskisi gibi olsak olmaz mı civciv?"
"Tamam yani hatanı en azından bildin bi sorun yok."
"Dışarıya çıkacaz o zaman hep birlikte değil mi?"
"Şöyle yapsak bizim bahçede bir şeyler yapsak olmaz mı?"
"Olur ama iyiyiz demi yanımda oturacaksın yine değil mi?"
"Sorun yok merak etme yine yanında oturacam." dediğimde gülüp sarılmıştı. Başımı boyun girintime koyunca gülümsedim. Sanki bende onun gibi rahatlamıştım.
"Aferin cimcime hadi gidelim." deyip geri çekilmişti ama kolu hâlâ omuzumda duruyordu o şekilde okulun içine girip bizimkilerin yanına gittiğimizde gülüyorlardı.
Bartın "Ooooo sorun hallolmuş." diye bağırdığında Yağız da gülüp konuştu.
"Oldu oldu hallettik ama çıkşta kafeye gitmek yerine Deniz'in evine gidecekmişiz." dediğinde diğerleride kabul etmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçenek
Художественная прозаGerçek aile. Hayatın kendisi mi oyundu ya da biz insanlar mı oyun oynuyorduk? Sanki bir oyunun içine mahkum edilmiştim ve tek bir seçenek vardı istesemde istemesemde o seçeneği seçmek zorundaydım çünkü başka bir yolu yoktu. Bizler geleceğimiz için p...