"Güzel kızım benim güzeller güzelim seni çok seviyorum babacım. Nehir'im güzel kızım senin yaptığın her şeyle gurur duyuyorum başarınla hatanla karakterinle duruşunla tavırlarınla her şeyinle gurur duyuyorum. Büyüdün daha dün gibi küçücüktün seni ilk kucağıma aldığımda gözlerini açmıştın gözlerin tıpkı şu an ki gibi pırıl pırıldı. Gözlerindeki bu ışığı bı kucağımda gördüm bide şimdi... Ah kızım ah hangi ara büyüdün de evleniyorsun ha babacım? Evlenmen ne benim için ne de ailen için hiç bir şey ifade etmiyor sen bı alo de hemen yanındayım bu kapı her zaman sana açık istediğin zaman çık gel biz seni sürekli misafir gibi davet etmiyelim biz demeden sen gel babacım. Ben her zaman yanındayım annen abin ikizin kardeşlerin her zaman seninleyiz tamam mı güzel kızım ilk göz ağrım benim umarım en kötü günün bugün olur umarım ömrün boyunca yüzündeki gülüşün hiç bir zaman solmaz prensesim." diyen babamla ablam dolu gözlerle onu dinliyordu ablamın gözünden akan yaş ile babam abilerim annem herkes ağlamaya başlamıştı bildiğiniz hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı yani tabi bende ağlıyordum ama onlar kadar değil. Ablamla babam sıkı sıkı sarılmışlardı babam elini ablamın başının arkasına saçlarına koyup hafifçe okşuyor ablamın kulağına yine bir şeyler söylüyordu. Dışarıdan gelen korna sesi ile babam derin bi iç çekip ablamdan ayrılmıştı.
"Zaman geldi ha.." diyen babamla dudaklarımı büzmüştüm.
Başıma konan öpücükle başımı kaldırdım Yağız hafif bi gülümsemeyle bana bakıyordu.
"Sakin ol ağlama." demsiyle başımı salladım, iyiki yanımdaydı...
Ablam dedemleri amcamları ve son olarakta bizi öpmüş Eren abiyle birlikte evden çıkmışlardı. Babamın tekrardan ağlamasıyla annem ona sarılmış bir şeyler söylemişti bu babamın gözyaşlarını silip başını kaldırmasıyla göz göze gelmiştik. Anında yanıma gelip Yağız ile olan ellerimizi ayırarak kolunu omzuma atıp aramıza girmişti annem ise ileriden babama 'senden olmaz' bakışını atıyordu.
"Ben daha az önce bı kızımı verdim ve diğerinide vermeye hiç niyetim ona göre uyarıyorum sizi." demesiyle Yağız'a baktım ikimizde her an kahkha patlatcak gibiydik. Doruk'un gelip babamı almasıyla çok şükür hepimiz evden çıkmış düğünün olacağı otele doğru yola çıkmıştık.
&
Hepimiz otele gelmiş ablamla Eren eniştem ilk dansların ediyorlardı keman çalan kişi o kadar güzel çalıyordu ki insan o müziğe, notalara kapılıp gidiyordu.
"Güzelim." deyip belime sarılan Yağız ile gülümsedim.
"Söyle yakışıklılım?"
"İyi misin sessizleştin?"
"İyiyim müzik çok hoş."
"Öyle." deyip çenesini omzuma koydu.
Hepimizi ablamları izliyorduk Allah'dan annemler abimler diğer taraftaydılar. Ben Yağız Işık Yaman sol tarafta en köşedeydik annemler ise sağ tarafta en köşedeydiler. Hafifçe arkamı dönüp Yaman ve Işık'a baktım araları daha az önceye kadar limoni gibiydi ama şimdi bakınca düzelmiş gibilerdi Yaman da Yağız gibi Işık'a arkasından sarılmış başını omzuna koymuştu. Az önce Işık'ın giydi elbise yüzünden tartışmışlardı tabi aynı sorunu ben ve Yağız da yaşamıştık ama Yağız 'Süphan Allah Süphan Allah.' deyip yukarıya bakmakla yetişmişti djdndjt.
Boynuma öpücük kondurmasıyla etrafa baktım bı görmüş mü diye Rüzgar abimle göz göze gelmemizle tam bize doğru adımlayacakken Merve yengem onu kolundan tutup durdurmuştu.
"Boşuna Merve ablayı sevmiyorum helal olsun bee!" diyen Yağız ile sinirle gülüp ona baktım.
"Senin yüzden kavga çıkacak uslu dur Yağız başbaşayken ne istersen yaparsın."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçenek
Ficción GeneralGerçek aile. Hayatın kendisi mi oyundu ya da biz insanlar mı oyun oynuyorduk? Sanki bir oyunun içine mahkum edilmiştim ve tek bir seçenek vardı istesemde istemesemde o seçeneği seçmek zorundaydım çünkü başka bir yolu yoktu. Bizler geleceğimiz için p...