Yanağıma konan art arda öpücüklerle gözlerimi açtım.
"Abla?"
"Günaydın bebeğim hadi kalk kahvaltıya gidecez."
"Daha erken değil mi alarm çalmadı?"
"Hayır bebeğim ben sen Eren Yağız ablası ve eniştesi gidecez."
"Ben gelmesem?"
"Tabikide hayır hadi hadi çabuk hazırlan Eren de geldi aşağıda seni bekliyoruz." deyip odadan çıkması bir olmuştu.
Hızlı bir şekilde hazırlandıktan sonra aşağıya inip ablamlarla birlikte evden çıkmıştık.
Güzel bi kahvaltıdan sonra sıkıldığım için restoranttan çıkıp bahçedeki banklardan birini oturmuş kendi kendime şarkı mırıldanıyordum.
"Beni yak kendini yak, her şeyi yak.'' diye mırıldandım "Bir kıvılcım yeter, hazırım bak." dediğimde bir yanıma oturmuştu. Yağız. Daha sonra şarkıya devam etti "İster öp okşa istersen öldür.'' demesiyle gözlerimi açıp ona doğru döndüm yanağına sıkı bi öpücük bırakınca gözlerini şokla açmış daha sonrada dudağını büzüp konuşmuştu. Şu an ne kadar tatlı göründüğünden haberi var mıydı acaba?
"Kastettiğim yanağım değildi." demsiyle hemen koluna vurdum o da bir şey demeyip kolunu omuzuma atarak beni kendine çekmişti.
"Ne oldu birden kalktın?" diye sorduğunda "Aslında güzeldi ama sonra konu beni ilgilendirmeyince sıkıldım çeyizden balayından banane sanki bana lazım olacak." diye söylenmeye başladım ama haklıydım yani banane balayından.
"İleride lazım olacak bize." demesiyle ona dönüp ters ters baktım.
"Sana lazım olabilir ama bana lazım değil."
"Bana lazımsa sanada lazım otomatikmen."
"Of konuyu değiştirir misin yoksa abime derim yüzünü dağıtır." dememle gülmüştü.
"Öyle mi Deniz Hanım?"
"Öyle Yağız Bey."
"Çok tatlısın."
"Biliyorum" dememle tekrar gülmüştü.
"Neyse hadi kalk ablandan izin al biraz seni gezdireyim."
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten hadi kalk bakalım."
"Hâlâ senin benden daha büyük olduğuna inanamıyorum."
"Neden inanmıyorsun hanımefendi."
"Ne bilim işte çocuk gibisin ama tatlı anlamında." dememle gülmeye başlamıştı tabi böyle olunca bende hemen restoranta girip ablandan izin almaya gitmiştim.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
"Kuleye ilk benimle çıktın." diyen Yağızla ona döndüm.
"Yani?"
"Evlenecez."
"He Süphan Allah bak cidden diyorum sen iyi değilsin bu bir haftadır çok garipsin kendine gel çakacam artık." dememle gülüp kolunu omuzuma attı.
"Pardon sen öpünce sorun çıkmıyor ben böyle konuşunca mı sorun?" diye konuşmasıyla kolunu cimcikledim.
"Evet." deyip önden yürüyüp ellerimi demirliklere koyup denizi seyrederken Yağız ellerini belime koyup arkamdan sıkıca sarılarak çenesini omuzuma koymuştu.
"Çok güzel." diye fısıldayarak konuştum.
"Öyle." diye karşılık verdi.
Dakikalarca böyle kalmıştık güzeldi yani onunla bu şekilde olmak, denizi seyretmek çok çok güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçenek
Algemene fictieGerçek aile. Hayatın kendisi mi oyundu ya da biz insanlar mı oyun oynuyorduk? Sanki bir oyunun içine mahkum edilmiştim ve tek bir seçenek vardı istesemde istemesemde o seçeneği seçmek zorundaydım çünkü başka bir yolu yoktu. Bizler geleceğimiz için p...