43

430 19 4
                                    

Düşünüyordum zordu galiba yorulmuştum biraz ve ne yapacağımı bilmiyordum... Ders boştu ben ve Yağız birlikte otururken Yaman ve Işık öğretmen masasına oturup konuşuyorlardı. Ben böyle düşüncelere dalarken Yağız'ız sesiyle ona baktım.

"Efendim?"

"Sana sesleniyorum neyin var senin sabahtan beri böylesin?"

"Bir şeyim yok."

"Var Deniz anlatmak istemezsen anlarım ama anlatmanı tercih ederim." Dediğinde derin bi nefes alıp konuşmaya başladım.

"Olanları düşünüyorum galiba yoruldum biraz ağır geliyor artık sadece saatlerce ağlamak istediğimi düşünüyorum." Dediğimde geriye yaslanıp kolunu omuzuma atarak beni kendine çekmişti.

Güzel kokuyordu...

"Ağla o zaman ders zaten boş herkes kendi aleminde ben yanındayım ağla ve rahatla artık Deniz... İçinde tutarsan daha kötü olur birine patlarsın zarar verirsin şimdi ağla ki kurtul." Dediğinde dolan gözlerimle ona bakmıştım.

"Dün... Büyüten babam mesaj attı 'Bu kadar çabuk bizden kopacağını düşünmemiştim.' diye sonra büyüten annem mesaj attı 'Sana ihtiyacımız vardı geleceğini düşünüyorduk odanı bile yeniledik.' demişti. Kardeşim... Kardeşim ise gerçekten bana kırılmıştı uzun uzun konuştuk ama hâlâ buruk... Ve ve ben bilmiyorum işte onlarıda çok seviyorum ama buraları bırakıp başka bi ülkeye gidemem yapamam Yağız olmaz... Abimlerin bana ihtiyacı varken ben bunu yapamam Rüzgar abim her gece benimle yatar bensiz uyuyamaz uyku problemi var ara sıra ise diğerleriyle uyurum Poyraz abim kalkar kalkmaz kontrole gelir her sabah saat 5'te odamda olur. Berk abim benle uğraşır ben onları yüz üstü bırakamam. Ama ama beni büyüten anneminde bana ihtiyacı var kadın hamile ve beni yanında görmek istiyor eğer eğer davayı kazansalardı ben onlarla gitseydim işte o zaman bebeğin cinsiyetini öğrenecektik benim için sürekli ertlemişler... Ben ben bilmiyorum iki taraftan ayrı kalmak istemiyorum..." Deyip ağladığımda hiç bir şey söylememiş sadece saçlarımı okşayarak gözyaşlarımı silmişti.

Kolunu omuzumda çekerek beni tamamiyle kendine çevirmişti. Gözyaşlarımı silip yüzümü avuçlarının içine alarak gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Her iki tarafında mutlu edemezsin Deniz bunu yapamazsın. Burada ailenle yaşaman en doğrusu tatillerde ise diğer ailenin yanına gidersin ayrıca onlarla yaşamak zorunda değilsin sen diyordun 'Benim ait olduğum yer burası.' diye bu yüzden bırak takma artık, o ailenin de aklını karıştırmasına izin verme. Her şey düzelecek sen bu şekilde gerçek ailenle bizimle mutlu olduktan sonra hiç bir şeyin önemi yok artık tamam mı? Şimdi silelim artık şu gözyaşlarını ağla dedim ama bu kadar fazlada değil. Bak zaten gözlerinde kızardı ayrıca herkes bize bakıyor gülümse artık." dediğinde gülümsemiştim o da göz yaşlarımı sildikten sonra kolunu omuzuma atarak tekrar beni tekrar kendine çekmişti.

"Eee sarı civciv ne zaman gidiyoruz karakola."

"Ne alaka?"

"Poyraz abin senin için bela dedi her dışarıya çıkışında korkuyormuş bende dedim ki madem bu kız bu kadar bela onunla bi karakola düşelim ama tabi bunları içimden dedim abine diyecek cesaret yok bende djnddj." Dediğinde gülmeye başlamıştım cidden abimden bu kadar korkuyor muydu???

"Sen cidden bu kadar çok mu korkuyorsun?"

"Kızım işin ucunda sen varsın tabi korkacam lan tokalaştık diye seni alıp götürdü aşırı kıskançlar seni alan yandı."

"Bi git ya ayrıca ben kimseyi almam."

"Peh peh o niyeymiş hanımefendi."

"Tek kalkmak en iyisi karşı tarafa güvenemem o yüzden her şey bi hevesmiş gibi geliyor bana. Beni ailemden arkadaşlarımdan başka kimse gerçekten sevemezmiş gibi geliyor." Dediğimde saçlarımı karıştırmıştı.

SeçenekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin