111

127 8 0
                                    

Merve'nin Anlatımıyla;

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda Rüzgar'ı görememiştim, yatak boştu. İlk aklıma 'gitti' düşüncesi gelsede hemen bunu yok ettim gitmezdi Rüzgar gitmezdi beni bu şekilde dün geceden sonra bırakmazdı, biliyorum.

Sakin olup derin bı nefes alıp verdikten sonra odama göz attım dün geceki savaş eserinden bir şey kalmamıştı. Büyük ihtimalle Rüzgar sabah toplamıştı. Tam yataktan çıkacaktım ki aklıma tamamen çıplak olduğum gelince örtündüğüm örtüyle üstümü sarıp hemen banyoya gittim.

Aynadan kendime bakınca yüzümü buruşturdum maskarayı tam çıkarmadığımız için göz altlarım kararmıştı. Hızlıca yüzümü temizleyip güzelce temizledikten sonra saçlarımı tarayıp toplayıp geceliğimi giydim. Bunu Rüzgar'la birlikte almıştık üstünde ilk bunu görmek istiyorum demişti.. Aldığımızdan beri giyinme odama değilde banyoya dolabıma koymuştum çünkü biliyordum ki ikimizde resmi nikaha kadar bekliyemezdik. Tekrardan odaya dönüp komidinde duran naneli şekerden bir tane ağzıma attım benim için rutin olmuştu. Yatakta duran yastığın kılıfını çarşafı vs hepsini toplayıp banyoya götürdüm, Rüzgar gidince makineye atardım. Dudaklarına dudak nemlendiricisi sürerek aynadan kendimi baktım. Boynumda ki kızarıklıklara ve hafif şişmiş dudağıma rağmen hâlâ güzeldim.

Banyodan çıkıp mutfağa inmeden önce hemen asistanıma Samet'in adını soy adını ve görüntüleri atıp dava işlemlerinin başlamasını isteyip telefonu bırakarak mutfağa indim.

Rüzgar ona aldığım şortu giymişti üstünde ise hiç bir şey yoktu şaşırmamıştım. Ocağın önünde kreple ilgileniyordu. Yavaşça gidip arkasından ona sarıldım başımı ilk sırtına koyduktan sonra kaldırıp parmak uçlarımda yükselerek omzuna öpücük kondurdum. Allah'dan boyum uzundu boyum 1.74 olmasına rağmen Rüzgar'ın boyuda 1.88'di. Aklıma dün geceki tartışmamız gelince yüzümü buruşturdum. Haksızdım, ne kadar dün gece Rüzgar'la birlikte olsakta bana kırgın olduğunu biliyordum.

Bana doğru dönmüş beni hafifçe tezgaha ilerletmişti tezgaha yaslanmamla o da önümde durmuştu.

"Günaydın." diye sakince ve hiçbir sevgi sözcüğü eklemeyince sinirlerim bozulmuştu. Anladım ki bu konuyu sonra değilde şimdi konuşmalıydım.

"Rüzgar." dememe bakışlarını boynumdan çekip gözlerime çıkardı.

"Söyle?"

"Rüzgar ben dün için dediklerim için özür dilerim. Ben sadece bilmiyorum o an boş bulundum benim için ezberlenmiş koruma iç güdüsüyle söylediğim şeylerdi. Annem babam ve abim vefat ettikten sonra bu böyle oldu. Tek başımaydım yalnızdım Deniz kadardım ne kadar herkese ihtiyacım olsada yok dedim. Benim kimseye ihtiyacım yok. Biri yardım mı edecekti gerek yok biri eve mi bırakacaktı gerek yok kimsede tek bir şey bile istemedim bana yardım etmelerine bile izin vermedim. Ezeberlemiştim bu cümleyi kim benim için bir şey yapmaya kalksa ihtiyacım yok deyip engellerdim. Bak haklısın sana karşı o tavrı takınmam sana ihtiyacım yok dedim çok yanlıştı ama öyle değil işte benim en çok sana ihtiyacım var yanımda olmana beni seçmene bana uzun sonra bulduğum bu huzuru vermene ihtiyacım var. Ben sadece başına bir şey gelmesinden korktum ben bı savcıyım tanıyorum öyle tipleri sen bir şey yaptın mı öclerini alırlar sonra sen sinirlenirsin sende bir şey yaparsın bu böyle uzayıp giderdi. Ben bu yüzden engel oldum zaten asistanıma her şeyi attım davayı başlatacak. Rüzgar ben seni gerçekten çok seviyorum belki belli etmiyorum ama seni kaybetmek istemiyorum kaybetmekten çok korkuyorum. Sen benim eşimsin." deyip gözlerine bakmaya devam ettim. Ben konuşurken gözleri ara ara dudaklarına ve boynuna katmıştı. Sol eli yanımdaki tezgahın üstündeydi, sağ elini ise kaldırıp parmaklarını boynumun sol tarafında kızarıklıkların üzerinde gezdirmişti.

"Bu taraf kötü olmuş özür dilerim. Bu arada çok acıyor mu krem sürelim mi?" demesiyle göz devirdim ben ne diyordum o ne diyordu!

"Rüzgar." dememle gözlerime baktı.

"Tamam affediyorum kendince haklı olabilirsin ama bir daha olmasın. Seninde dediğin gibi ben bir başkası değilim ben senin eşinin hayat arkadaşınım sevdiğin adamım. Artık ben sen yok Merve biz biriz tamam mı?" demesiyle başımı salladım o da tekrardan devam etti. ''Ayrıca bende seni çok seviyorum hem sen soruma cevap vermedin yanıyor mi krem sürdün mü?"

"Sabah biraz yandı ama şimdi daha iyiyim kremde sürmedim."

"E sürelim o zaman."

"Hayır sevmiyorum ben öyle daha çok yanar zaten hem birkaç saate geçer boynuma merak etme." dememle başını sallayıp üstüme göz attı.

"Dünde çıplak uyudun üşütürsün böyle." deyip omzumdaki geceliği askısına elleyip hafifçe indirdi."

"Bana bir şey olmaz belirli aylarda aşı gibi bir şey yapıyorum hasta olmamak dinç olmak için."

"İnsan vücudunun mikroba da ihtiyacı var hasta olmaya yani. İnsanlar hasta ola ola vücudu bağışıklık kazanır o mikroba alıştığı içinde kolay kolay hasta olmaz. Annem biz küçükken babamla bizi bahçeye çıkarırlardı. Çamurla oynayıp üstümüzü batırırdık annem yıkardı temizlenirdik öyle böyle derken hepimizin vücudu bağışıklık kazandı kolay kolay hasta olmayız. Ayrıcalıklı artık sende o aşıları yaptırmayacaksın ne tür maddeler ilaçlar içerdiğini bilmediğin için ileride daha büyük bi sağlık sorununa yol açabilirler." demesiyle başımı salladım.

"Emriniz olur Rüzgar Bey." dememle gülmüştü. Boynumdan öpmesiyle gülüp gözlerimi kapattım sakalları batınca hafif canım acımıştı. Rüzgar sanki fark eder gibi başını oradan çekip boynumun sağ tarafını öpüp emdi.

"Seni çok seviyorum." diye boğuk sesiyle konuşmuştu. Ellerimi boynuna dolayıp onu dahada kendime çekmemle bedenlerimiz tamamen birleşmişti buna rağmen dahada üstüme eğiliyordu. Elini kalçama koymuş sıkarak okşuyordu. Dili ise boynumda ve dudaklarımda geziyor dudaklarımi hafifçe ısırıyordu. Beni birden kucağına almasıyla ona baktım. Direkt salona girmişti. Beni yüz üstü L koltuğa uzandırdıktan sonra şortunu çıkarıp üstüme uzanmıştı. Bir eli bacak aramda orayı okşarken diğer elide göğüslerimin altında göğüslerimi sıkıyordu. Kendisini sertçe kalçama sürtmesiyle inledim. Ben inledikçe Rüzgar 'oh' deyip daha çok hızlanıp daha sert hareketler yapıyordu. Üstümde hafifçe kalkıp dizlerini iki yanıma koyarak beni kendine çevirdi. Üstüme uzanıp saçlarımı düzeltip dudaklarımdan öpmüştü.

Nefes nefese "Yeter mi bu kadar." demesiyle başımı salladım.

"Bu arada iyiki bu geceliği almışız her an giyebilirsin." deyip gülerek geceliğin askısını düzeltmişti. Üstümden kalkıp beni kucağına alarak koltukta oturdu. Bacaklarım onun iki yanındaydı. Elini arkama koyup beni dahada kendine yaklaştırınca altımdaki şeyi daha rahat hissedebilmiştim.

"Kendini dahada bastırıp sürt." demesiyle dediğini yaptım. Başını geriye atıp gözlerini kapatmıştı. Bende üstüne doğru eğilip boynunu öpüp emdim.

"Ahhh Merve deli ediyorsun beni." deyip gözlerini açmıştı.

"Vardır öyle marifetlerim." dememle gülmüştü.

"Benimde var hatta seninle olduğum her an yenisi ekleniyor." deyince omzuna vurdum.

"Eee devamı kahvaltıdan sonra olsun o zaman kahvaltınızı nerede istersiniz. Yatak odasında kucağımda salonda kucağımda nerede olsun?" demesiyle kucağından indim.

"İnsan gibi mutfakta!" deyip mutfağa gitmemle arkamdan gülme sesi geliyordu.

SeçenekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin